dc.description.abstract |
Bu çalışmada İran İslam Cumhuriyeti ilkokul ders kitapları incelenerek İran İslam Cumhuriyeti'nin yurttaş tahayyülü analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu analiz çerçevesinde önce eğitim ve toplumsal dönüşüm ilişkisi araştırılmış, eğitimin zaman içinde nasıl ailenin denetiminden devletin denetimine geçtiği incelenmiştir.Ulus devletleşme sürecinde eğitimin ulus devletin ihtiyaç duyduğu yurttaşın inşa edilmesinde önemli bir siyasal toplumsallaşma aracı olarak kullanıldığı tespitinin ardından İran İslam Cumhuriyeti'nin toplum tahayyülü analiz edilmiştir. Bu tahayyülü açıklayıcı kılması için kısaca İran'ın 1979 öncesi tarihçesine değinilmiş, İran'ın devrim öncesi ve devrim sonrası milliyetçilik anlayışına, devrim sonrası siyasi örgütlenmesi ve eğitim sistemi yapısına ilişkin bilgiler verilmiştir. İlkokul ders kitaplarının incelenmesinin ardından İran İslam Cumhuriyeti'nin dini bir ulus devlet olduğu, dini sembolleri ulusallaştırma yoluyla veya ulusal olana dinsel bir içerikkazandırarak İslami bir toplum yaratmayı amaçladığı sonucuna varılmıştır. İran İslam Cumhuriyeti'nin tahayyül ettiği yurttaş İranlı, Müslüman ve Şii yurttaştır.Bu yurttaşın en önemli görevi din ve vatan muhafızlığıdır. Aile, cami ve okul üçgeni içinde şekillenen bu yurttaş Allah'a karşı sorumludur çünkü mutlak hakim olan Allah her şeyin yaratıcısıdır. Ailede mutlak hakim olan babasına itaat etmekle yükümlü olan İran İslam Cumhuriyeti'nin gelecekteki yurttaşı, okulda geçtiği yurttaşlık eğitiminin ardından rehbere de koşulsuz bir şekilde itaat etmesini öğrenir. İmam Humeyni'nin rehberliğinde gerçekleşmiş olan İran İslam Devrimi sonucunda kurulan İran İslam Cumhuriyeti'nin düşmanları ülkenin içinde değil dışındadır. Kitaplarda ortaya koyulan düşman imajı halklardan değil hükümetlerden oluşmaktadır. Rejimi İslam'a dayanmayan yönetimler İran'ın İslami rejimini yıkmak istemektedir. Bu düşmanlara karşı bir İranlı yurttaşın yapması gereken ise canı pahasına dinini ve vatanını korumaktır. |
|