Özet:
Bu çalısmada, 1 Mayıs 1984 yılında yayın hayatına baslayan Yeni Gündem dergisinin söylemi ve politik yaklasımı analiz edilmektedir. Yeni Gündem dergisi, 12 Eylül 1980'de gerçeklesen askeri darbeden sonra olusan siyasi ortamda yayınlanan sol tandanslı bir düsünce dergisidir. Darbeden sonra yayınlanan sayılı düsünce dergilerinin arasında yer alan Yeni Gündem dergisi, Türkiye'de solun teorik kurgusu içerisinde özgün bir yere sahiptir. Türkiye'de sol düsüncenin birikimi ve Avrupa solunda yasanan tartısmalar içinde belli bir konumda yer almaktadır. 12 Eylül'ün etkileri, derginin Türkiye solunun tarihine iliskin sahip olduğu bakıs açısı ve 1980'lere doğru Avrupa solunda yasanan tartısmalar ve Marksizmin krize girmesi ile dergi demokrasi, sivil toplum, mesru siyaset ve uzlasma kavramlarına ciddi düzeyde vurgu yapmıstır. Demokratik bir platform olma amacı tasıyan dergi, 12 Eylül'den sonra Türkiye'de siyasetin kurumsallasmasına katkıda bulunmak ve sol siyasetin kitlelerle daha yoğun bağlar kurmalarını sağlamak vizyonuyla mesru siyaset alanına iliskin gelismelere de önemli ölçüde yer vermistir. Derginin, 1970'li yıllarda Avrupa siyaset sahnesinde etkili olmus Avrupa komünizmi akımının geç etkilerini de sayfalarına yansıttığı görülmektedir. Bu yüzden İtalyan Komünist Partisi'nce siyasi yükselisi için önemli bir taktik olarak kullanılan ve Enrico Berlinguer tarafından ortaya konan "Tarihsel uzlasma" taktiği dergi sayfalarında yer bulmustur. Bununyanında bu taktiğin ana felsefesinin derginin Türkiye siyaseti ile ilgili temelyaklasımında da bulmak olasıdır. Derginin demokrasi söylemi ve mesru siyaset hassasiyeti ve tarihsel uzlasma taktiğini içeren siyasi yaklasımı Türkiye solunda demokrasi, sivil toplum ve uzlasma kavramlarının daha fazla tartısılmasına yol açmıstır. Bu tartısmalar rotasında derginin solun birliği çalısmalarında kimi etkilerinin değerlendirilmesi mümkün olabilmektedir. Bunun yanında dergi, günümüze gelen etkileri içerisinde solun, Avrupa Birliği gibi sınıfsal perspektifin uzlasma yönüne meyleden projelere yaklasımının temeline de 1980'lerde katkı sunmustur.