dc.description.abstract |
Bu tez çalışmasında öncelikli olarak yeraltı atık su ve yağmur suyu toplama/aktarım
sistemlerinde kullanılan boruların iç yüzeyine yarım-daire kesitli pürüzlülük
elemanlarının düzenli aralıklarla yerleştirilmesinin türbülanslı üniform açık kanal akışı
şartları altında akış direnci üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu amaçla; 7% eğime sahip
0.6, 0.8, 1.2 ve 2.2 m çaplı borularda 0.1 ile 2.5 m3/s arasında değişen debiler için
sayısal çözümler yapılarak Manning pürüzlülük katsayısı n’ nin pürüzlülük elemanlarının
genlik-dalga boyu oranı ile değişimi incelenmiştir. Kullanılan sayısal modelin
doğruluğunu kontrol etmek amacıyla 0.8 m çapındaki pürüzsüz ve iki farklı genlik-dalga
boyu oranına sahip pürüzlü borularda farklı debi değerleri için 1:1 ölçekli deneyler
yapılmış ve sayısal çözümlerin öngördüğü Manning sayısı değerlerinin deneylerden
elde edilen sonuçlar ile uyumlu olduğu görülmüştür. Elde edilen sayısal çözüm
sonuçları kullanılarak Manning pürüzlülük katsayısı n ile pürüzlülük elemanlarının
genlik-dalga boyu oranı arasında yeni bir bağıntı önerilmiştir. Sayısal çözüm sonuçları
büyük çaplı borularda pürüzlülük genlik-dalga boyu oranındaki belli bir artışın, Manning
sayısında görece küçük çaplı borulardakine göre daha büyük bir artışa neden olduğunu
göstermiştir.
Sayısal çözümler yardımıyla ayrıca Manning pürüzlülük katsayısı n’ nin dairesel kesitli
pürüzsüz ve pürüzlü kanalda çap, eğim ile birlikte üniform akış bölgesindeki Reynolds
sayısı, Froude sayısı ve doluluk oranı gibi parametreler ile değişimi incelenmiştir.
Manning sayısının verilen bir kanal geometrisi için sadece kanal pürüzlülüğüne bağlı
geometrik bir parametre olduğu varsayımı yapılarak; ortalama n değerleri çapları 0.1,
0.2, 0.4 ve 0.6 m olan borular için pürüzsüz kanal akışında 0.008, pürüzlü kanal akışında
ise 0.012 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak pürüzlülüğün artmasıyla Manning sayısında
dikkate değer bir artış sağlandığı görülmüştür. Bu da yüksek eğimlerde yeraltı atık su
hatlarında akışkanın hızının düşürülerek aşındırıcı etkisinin azaltılması açısından istenen
bir sonuçtur.
Dairesel kesitli pürüzsüz ve pürüzlü kanallardaki açık kanal akışında geçiş bölgesi
uzunluğunun kanal giriş şartları ve bazı geometrik parametrelerle değişimini incelemek
amacıyla ayrıca sayısal çözümler yapılmıştır. Burada ele alınan parametreler kanal
eğimi ile giriş kesitindeki Reynolds sayısı, Froude sayısı ve derinlik oranıdır. Buna göre,
boru akışındakinin tersine, açık kanal akışında geçiş bölgesi uzunluğu ve Reynolds sayısı
arasında genel olarak ters orantılı bir değişim görülmüştür. Geçiş bölgesi uzunluğunun
ayrıca Froude sayısı, doluluk oranı ve kanal eğimiyle değişimini belirten genel
fonksiyonel biçimler tespit edilmiştir. Sayısal çözüm sonuçlarına göre kanal çapı ile
boyutsuzlaştırılmış geçiş bölgesi uzunluğu için pürüzsüz kanal akışında üniform akışın
büyük oranda garanti altına alındığı değer kabaca 110, pürüzlü kanal akışında ise 60
olarak alınabilir.
Son olarak, dairesel kesitli bir düşü bacasında gerçekleşen üç özel akış rejimi
hesaplamalı akışkanlar dinamiği yöntemleri kullanılarak incelenmiştir. Baca içerisindeki
akışın hesaplanmasında kullanılan sayısal çözüm yönteminin doğruluğunun kontrol
edilmesi amacıyla, yatay bir düzleme çarpan jet akımı farklı türbülans modelleri ve
duvar fonksiyonları kullanılarak çözülmüş ve bu sayısal çözümlerin sonuçları literatürde
daha önce sunulmuş olan deney sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Baca içerisindeki bağıl
enerji kaybı ve havuz derinliğini en iyi tahmin eden türbülans modelinin − < realizable,
duvar fonksiyonunun ise non-equilibrium duvar fonksiyonu olduğu tespit edilmiştir. Bu
sayısal model kullanılarak jet akımının doğrudan baca tabanındaki su yastığına, çıkış
hattı ağzına ve baca duvarına çarptığı üç farklı çarpma durumu için sayısal çözümler
yapılmıştır. Sayısal sonuçlar bağıl enerji kaybı, yerel kayıp katsayısı, havuz derinliği gibi
bazı değişkenler cinsinden düşü bacası ile ilgili literatürde sunulmuş olan bir deneysel
çalışmanın sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak sayısal çözümlerin öngördüğü
bağıl enerji kaybının deneysel sonuçlarla uyumlu olduğu görülmüştür. Ek olarak, baca
içerisindeki hız ve basınç alanına ilişkin sonuçlar seçilen bazı düzlemler üzerinde akım
geometrisine ilişkin kritik noktalar ile birlikte sunulmuştur. |
en_US |