Özet:
Günümüzün rekabetçi ortamında, malların hammadde üreticilerinden, üretim tesislerine, ara mamül imalatçılarına, bitmiş ürün fabrikalarına, bu noktalardan dağıtım merkezlerine (DM), perakendecilere ve müşterilere etkin ve etkili hareketi çok önemli bir hale gelmiştir. Bu pazar dinamikleri altında, emtia ve enerji fiyatlarındaki küresel dalgalanmanın sonucunda şirketlerin tedarik zincirlerini başarı ile yönetebilmeleri, kendilerini kar merkezi olarak konumlandırmaya devam etmeleri ve hayatlarını devam ettirebilmeleri adına büyük önem arzetmektedir. Tedarik zincir yönetim stratejisi oluştururken, tedarikçiler, imalatçı, distribütör, perakendiciler ve müşteriler gibi farklı temel hedefleri olan aktörlerin de varlığı hesaba katılmalıdır. Bu bağlamda amaç, tedarikçilerden son kullanıcılara kadar akışın bütünleşik olarak sağlanması, tesislerin kurulum, işletim maliyetleri ile dağıtım maliyetlerinin toplamının minimize edilmesi ve tüm sistem için en iyi stratejiyi oluşturma adına sistemin optimizasyonuna ulaşmaktır. Çalışmamızda, üretim tesislerinin konum ve kapasiteleri ile bitmiş ürünü talep eden müşterilerin konum ve taleplerini deterministik kabul ederek, bu talebi sistem üzerindeki maliyet yükünü minimize edecek şekilde yanıtlayabilecek sayı, lokasyon ve ölçekte depo yeri seçimi ele alınmıştır. DM'lerin konumlandırılmasında, çok aşamalı, çok ürünlü, çok dönemli karma tam sayılı bir üretim-dağıtım modeli önerilmiştir. Bu model dahilinde DM'ler, farklı kapasitelerde işletilebilecek, çalışmanın yapıldığı zaman ekseni süresince, açılıp kapanmasına ve ölçek değiştirmesine izin verilebilecek şekilde kurulmuştur. DM'ler için farklı stratejiler Insight Firması'nın ticari bir optimizasyon yazılımı (SAILS®) ile gerçek veriler ile farklı senaryolar altında çalıştırılmış ve farklı senaryolar için stratejilerin performansları karşılaştırılmıştır. SML yaklaşımının diğer stratejilerden tüm senaryolarda daha iyi performans gösterdiği tespit edilmiştir.