Özet:
Elektrik üreten yenilenebilir enerji santrallerinde planlama aşamasından üretime geçiş aşamasına kadar yaşanan başlıca sorunlar, santralin bulunduğu bölgedeki meteorolojik verilerin güvenilirliği, zamana bağlı değişimi ve verilerin gerçekçi bir modelde kullanılarak üretim düzeyinin belirlenmesidir. Bir yenilenebilir enerji santralinin üretim potansiyeli doğru saptanamazsa, güvenilir kapasite yanlış tespit edilebilmekte, bunun sonucunda yatırım ve üretim maliyetleri hatalı hesaplanabilmektedir. Elektrik şebekesi yöneticileri, rüzgâr santralleri tarafından şebekeye verilecek olan elektrik enerjisindeki kesikli bağlantıların dalgalanmalara neden olduğunu, ulusal şebekede teknik sorunlar yarattığını ve bunların verimlilik ve etkinlik alanlarında önemli düşüşlere sebep oluğunu düşünmektedirler. Türkiye'de rüzgâr santrallerinden bu güne kadar etkin bir biçimde yararlanılamamasının birinci nedeni budur. Bölgesel boyutta yapılacak rüzgâr enerjisi planlamasıyla, santraller arasındaki diversiteden yararlanılacak böylece şebekeye daha kararlı ve nitelikli elektrik enerjisi sağlanabilecektir.Bu sorunlara, Marmara ve Kuzey Ege Kıyısındaki bazı sahil bölgelerini temsil eden meteoroloji istasyonlarının rüzgâr ölçüm verileri kullanılarak gerçekleştirilen çeşitli istatistiksel çalışmalarla ve Yapay Sinir Ağları (YSA) metodu kullanılarak yapılan rüzgâr trendi ile ilgili yapılan tahminlerle yeni yaklaşımlar getirilmiştir. Rüzgâr tarlaları planlamasında kullanılmak üzere, incelenen bölgedeki rüzgâr ve diğer meteorolojik ölçüm verileri yardımı ile rüzgâr eğiliminin izlenmesi için detaylı istatistiksel kalıplar oluşturulmuştur.İstatistiksel çalışmalarda incelenen bölgedeki istasyonların temsil ettiği alanların rüzgâr hızı bakımından pik, zayıf ve referans ayları için eş zamanlı rüzgâr enerjisi üretimi irdelenerek, rüzgâr trendlerindeki farklılığın bölgede rüzgâr enerjisinden üretilen elektrik enerjisindeki dalgalanmaları azaltıcı etkisi gösterilmiştir. Oluşturulan iki yeni nesil YSA tahmin modeli ile rüzgâr hızı ve yönü tahminleri hassas olarak yapılabilecek ve eksik veya güvenilirliği az olan rüzgâr veriler de tamamlanabilecektir. Bu sayede, rüzgâr enerjisi santralleri için enerji üretiminin planlanması ve denetimi, kısa ve uzun vadede yeterince hassas olarak yapılabilecektir.YSA çalışmaları süresince oluşturulan modellere arasında daha başarılı olduğu bulunan 2. nesil model, Marmara ve Kuzey Ege Kıyısında bulunan bazı bölgelerdeki istasyonlardan elde edilen ölçüm verileriyle sınanmış ve yeterli uyumun yakalandığı görülmüştür.