Özet:
Mimari form, içinde üretildiği toplumsal ve siyasi düzeni yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda onun kurucusu ve koruyucusu olarak çalışır. Mimari pratik, -aslında tüm disiplinler-, ortamı hakim erkin formunda sabitleyerek, toplumsal mütabakatı sağlama işlevini görür. Bataille'in "formsuz (informe)" kavramı tam olarak buna işaret etmektedir, dünya olduğu gibi formsuzdur, onun akışkanlığını bir formda sabitlemek, hayata bir düzen aşılamaktır. Böylece form, toplumsal düzenin istikrarının da garantisi haline gelir. Öyleyse toplumsal düzeni sarsma çabasındaki Dada ve Sürrealizmin mimarlığa da saldırması beklenebilir, fakat sürrealist yazında, mimari formun aşkınlığından ziyade, yalnızca modern mimarlığın yadsındığı görülür. Buna rağmen, Sürrealizmin bir transformasyon vaad eden asıl potansiyeli, Benjamin'in pasajlarda gördüğü ve Sürrealizmin devrimci karakterini de temellendirdiği, rasyonel (endüstriyel üretim) ve irrasyoneli (arzuları) sentezleyen ve böylece gerçeklikteki sürreel potansiyeli açığa çıkarıp gerçeğin kendisini dönüştürerek formları sarsan içsel deneyim ve gündelik tasarlanmamış pratiklerde yatmaktadır. Bununla beraber, çağdaş mimarlıkta daha esnek, muğlak bir mekan tahayyülü ile deneyimi ve rastlantısallığı bir olasılığa indirgeyerek formel mimari pratiğe dahil etme eğilimi söz konusudur. Bu yaklaşım yine bir form tanımlarken, gündelik hayatı öngörülebilir kılarak konformist bir alana dönüştürme potansiyeli taşır ki bu, formsuzun muhalif yönünü de baltalayacaktır. Oysa ki formsuzun asıl yeşerebileceği alan, çerçevelenmemiş insan eylemlerinin tasarlanmış mekanlara olan müdahalesi ve buradan doğan çatışmadır. Lefebvre'nin "temellük edilmiş mekan (espace approprié)" kavramı ile de açıklanabilecek bu olgu, sürrealist deneyim ile işaret edilen gündelik pratiğin mimari düzene nüfuz ederken tüm formları aşındırması ve mekanla toplumsal formasyonu beraber dönüştürmesi anlamını taşır. Bu durumda toplumsal formasyonun kurucusu ve koruyucusu olan mimari form da bu çatışmayla formsuzun ortaya çıkacağı alan haline gelir.