Abstract:
Dünya'da bir milyardan fazla insan (Dünya Sağlık Örgütü'nün 2010 yılı küresel nüfus tahminlerine göre), ya da bir başka deyişle, Dünya nüfusunun yaklaşık %15'i çeşitli sakatlıklarla yaşamaktadır. Türkiye'de bu oran %12,29'dur. Türkiye nüfusu içindeki görme engelli oranı ise %0,6'dır. Görme engelli bireyler fiziksel erişilebilirlik sorunları nedeni ile sosyal yaşamda yerlerini alamamaktadırlar. 1980'lerde Amerika'da ortaya atılan ve dünyada çeşitli ülkelerde yaygınlaşan Evrensel Tasarım ilkesinden hareketle, toplumun her bireyinin, toplumun tüm kaynaklarından eşit olarak yararlanabilmesi gerekmektedir.Bireylerin, eğitim, istihdam, sağlık haklarından yararlanabilmeleri ve sosyal hayatta yerlerini alabilmeleri de mimarlar, tasarımcılar tarafından oluşturulan yapılı çevrenin erişilebilir olması ile ilgilidir. Planlamadan ve yapısal detay eksikliği veya hatalarından kaynaklanan sorunların teknolojik bir takım çözümlerle aşılmaya çalışılması tasarım eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca teknolojik çözümler kişiye özel ise, ilgili cihaza sahip olamayan kişi çözüm dışında bırakılmış olacaktır.Erişilebilirlik, tekerlekli sandalyedeki kişi açısından rampa, asansör olarak düşünülüyor olsa da, görme engelli birey için, kılavuz yollar, sesli yönlendirmeler, uyarı sistemleri, renk tonları, aydınlatma düzeyleri, vb olmaktadır. Görme engelli birey için tüm bu detaylar, o kişinin mekanda bağımsız hareket edebilmesine olanak sağlamak içindir.Görme engelli bireyin, gören bir kişi gibi, nerede olduğunu ve nereye gitmekte olduğunu bilmesi konforunu yaşaması, dolayısıyla bağımsız hareket edebilmesi gereklidir. Bireyin bağımsızlığı ancak bulunduğu mekanı algılaması ile ilgilidir. Mekanı okuyabilen gören ya da görmeyen her kişi bağımsızdır.Görme engelli kişinin mekan okumasının bağlı olduğu kriterleri, plan kurgusu içinde araştırmak ve bilişsel haritalama yeteneklerinin, çevre ve mekan tasarımındaki olumlu etkilerini araştırma gereği vardır. Bu çalışmada, mimari tasarım aşamasında mimarlara belirli kriterler sunulması amaçlanmaktadır. Özellikle kamusal mekanlarda erişilebilirlik önem kazanmakta ve tasarımcının planlama aşamasında alacağı tedbirlerle hem daha ekonomik çözümler hem de herkes için erişim sağlanabilecektir.Çalışmada kamusal mekan olarak seçilen 2 ayrı plan tipindeki alışveriş merkezinde 14 görme engelli ile deney yapılmış, belirlenen rotalarda hareketleri izlenmiş, bilişsel haritalamalarını sınamak için çizim ve anlatımları kayıt edilmiş, devamında aynı mekana ait planların, mekan dizimi yöntemi ile eksenel hat analizi ve görünür alan analizleri yapılarak sayısal verilerine ulaşılmıştır.Görme engelli kişinin mekan okumasında plan şemalarının etkisi araştırılırken, çoklu duyulara hitap edebilen mekanların ve işaret ögelerinin yerleri ve niteliklerinin de etkileri tartışılmıştır. Bir mekanın görme engelliler için okunabilir olabilmesi, ancak bilişsel harita oluşumunda kolaylık sağlayacak detayların uygulanması ile olasıdır. Dolayısıyla, çalışma sonucunda ortaya koyulan kriterler, okunabilirliği etki eden önemli parametrelerdir. Çalışma, sonuçları ile belirli kriterler sunmasının yanı sıra, mimari araştırmalarda konuya dikkat çekmek, araştırmacılar tarafından farklı kriterlerle ana fikir üzerinde yeni tartışmalara açmak ve araştırmaların yapılmasını sağlamak amaçlamaktadır.