Özet:
Atletik yarışmalar mimari mekanı olarak tanınan Stadionlann İ.Ö. 8. yüzyıl ile İ.S. 4 yüzyıl arasındaki süreçte özellikle Yunanistan, Ege ve Anadolu'da belirgin örnekleri ile tarih sahnesinde doğmuş, gelişmiş, olgunluğa ulaşmış ve tarihe mal olmuş bir yapı türüdür. Anadolu Stadionlannın tarihsel gelişmesi içinde katşılaştırılmalı bir araştırmasının ele alındığı bu çalışmada, stadionlar gibi son derece kompleks işlevlerle çağlar boyu dvamlı yaşam içinde bulunan yapı türünü Anadolu'ya özgü gelişim ve mimari özellikleri amaçlanmış, bu veri tabam ile, ileride, bu yapılarla ilgili restorasyon/anastilosis çalışmalarına analitik yaklaşım sağlanmıştır. Yöntem olarak tarihsel gelişimi içinde işlevsel boyutlar, yarışmalar ve kutlamalar kavramındaki Antik Çağ'daki değişmeler ve etkilemeler, İ.Ö. 776'da başladığı kabul edilen Olimpiyad yarışmaları ile başlayan genel mimari oluşum ve gelişim, mimari tasarımının temel öğeleri ve formları, arazi kullanma ve inşaat sistemlerinin devirsel özellikleri karşılaştırılmalı olarak ele alınmış ve Anadolu Stadionlan tipolojisi oluşturulmuştur. Araştırmada, tipolojiye esas teşkil edebilecek ve alt tiplerin oluşturulmasına imkan sağlayacak örnekler ele alınmış, kazı ve bilimsel araştırmaları çok eksik veya buluntuları yetersiz örnekler konu dışında tutulmuştur. Anadolu, jeopolitik konumu itibariyle, çağlarboyu doğu ve batı arasındaki kültürel köprü görevini üstlenmiş, gerek kendi bünyesinde oluşturduğu sentezlerle ve gerekse Ege adaları ve Yunanistan'daki gelişmelerin yönlendiricisi ve itici gücü olmuştur. Mısır ve Mezopotamya etkili Gösteri-Tören alam, Tören yolu mimari öğelerine ilk kez İ.Ö. 1600'larda Giritte Knossos ve Phaestos saraylarında rastlanmakta, ancak yarışmalar kültü ile direkt ilişkili mimari bir yapı türünün hiç değilse kavram ve prototip olarak ortaya çıkması Yunan Arkaik çağı sonlarında Olympia'da mümkün olabilmektedir. Panhalen yarışmaları ve kutlamalar daha sonra İsthmia Nemea ve Delphi'de yoğunlaşmakta, antik dünyada yarışmalar ve kutlamalarla ilgili standartların geliştirilmesi yanı sıra, bu kurallara bağlı bir mimari yapı türünün oluşmasına kaynak sağlanmaktadır. Arkaik çağda, tapınaklar dışında Sosyal binaların genelde kargir malzeme ile yapılmış olduğu Olympia'daki kazı ve araştırmalarda ortaya çıkarılmış, Likurgos tarafından İ.Ö. 4. yüzyılda yaptırılan Atina Stadiomı ile, ilk kalıcı yapı türleri görülmeye başlanmıştır. Tapmak Kutsal alanları (Altis, Hieron) civarında, dini ve sosyal ağırlıklı işlevlerle başlayan yarışmalar kültünün, İonya Filozoflarının da etkileri ile, Klasik ve Helenistik çağda yeni bir boyut kazandığı, ve beden eğitiminin, temel eğitimi bütünleştiren bir kavramla ele alındığı ve bu gereksinmeyi karşılayan yapı türünün Gymnasion ve xııPalaestra'lar olarak belirtildiği görülmektedir. Ksytus ve paradromoi'ler belirleyici ekler olmaktadır. Kelime anlamı ile "Stadion"un, 600 ayak uzunluğundaki bir ölçü birimi, bu mesafede yapılan koşu yarışmasını ve atletik yarışmaların özellikle koşulana, yapıldığı yapı türünü belirlediği görülüyor. Koşuyolu nisbetleri 1/6 olarak sabitleştirilmiş, devirlere ve yörelere göre ayak biriminin farklılıklar göstermesine rağmen, genelde temel doğurucunun 30xl80mlik dikdörtgen koşu alanı olmuştur. Stadion ana ekseninde bu mesafeyi sınırlayan, başlangıç ve bitiş eşikleri, zeminde kargir olarak saptanmakta bu öğelerin arka kısımlarında hazırlıklar, hakemler ve dönüşler için ilave açık mekanlar bulunmaktadır. Helenistik devir sonlarında itibaren bir uçta, Roma devirde ise genelde iki uçta bu mekanlar yarım dairesel bir formda-sphendonealarla tamamlamaktadır. Seyirci oturma yerleri ilke olarak, topografik verilerden ve inşaat kolaylıklarından yaralanılarak doğal yamaçlardaki düzenlemelerle oluşturulmuş, Roma devrinde ise inşaat ve yapı tekniğindeki büyük kolaylıklar, Roma çimentosu, kemer ve tonoz mimarisinin verdiği imkanlar Stadion'lara yeni boyutlar getirmiştir. Seyircilerin, yarışmaları daha kolaylıkla izleyebilmeleri için, koşuyolu zemininden başlamak tüm yapı formuna yansıyan içbükeylik- Kurvatura- Hellenistik dönemde tek yönde yaklaşık 125cm civarında, Roma Devrinde ise 175cm varan ölçülerde uygulanmıştır. Stadionlann ana eksen yönlendirilmesinde, Klasik ve Helenistik dönemlerinde Doğu- Batı'nın, Roma devrinde ise Kuzey-Güney doğrultusunda genelde doğurucu olduğu belirlenmiştir. Bu yönlendirmede, topografik nedenlere bağlı olarak bazı istisnalar da olmaktadır, ve devirlere göre Tiyatro mimari öğelerinde görülen öğeler, Stadion öğesi olarak da kullanılmaktadır. Gerek mimariyi oluşturan bu öğelerin devirlere göre bir süreç içinde incelenmesi ve gerekse Yunanistan ve Anadolu Stadionlanmn işlevsel ve mekansal karşılaştırmaları Stadionlann Anadolu'ya özgü gelişmelerinin belirlenmesine imkan vermekte ve Anadolu Stadionlan Tipolojisi oluşturulması mümkün bulunmaktadır. Ana tiplemelerine göre bu olgu mimari yapı türü ve mekansal oluşum olarak: I. Anadolu Tapınak-Tören Yolu Stadionlan, Didyma ve Kadyanda 'da II. Gymnasion Stadionlan, Bergama Gymnasionunda HI. Ksistus'lu Stadionlar, Priene'de IV. Sphendoneasız Stadionlar, Miletos'ta V. Tek sphendonea'lı Stadionlar, Perge'de VI. Çift sphendonea'lı Stadionlar, Aphrodisias'ta VII. Tiyatro Stadion bütünleri, Aizanoi'de belirlenmekte ve İ.Ö. 2. yüzyıl ile İ.Ö. 3.yüzyıl arasındaki 500 yıllık bir zamanı kapsamaktadır. Doğal olarak, her ana tipin, araştırmada aynntılan ve farkîılıklan verilen alt tiplerinin de belirlenmesi olasıdır. "V X111Bu araştırma ile sağlanan verilerden yararlanılarak, Dünya Kültür tarihi içinde yerini alması gereken ve çok önemli bir süreci kanıtlayan Anadolu Stadion'larının, hiç değilse, mimari tipolojiye kaynak oluşturan ana tipleri ile Didyma, Kadyanda, Bergama, Priene, Miletos, Perge, Aphrodisias ve Aizanoi'de Venedik Kararları ışığında restore edilerek, Anastilosis uygulamaları ile, bu yapı türü, fikir verecek boyut ve ölçülerde, işlevsel bütünlüğü ile ele alınmalıdır. Anastilosis projelendirme ve uygulamalarında, kazı ve araştırmalardan elde edilen en yeni veriler ve in şutu malzemelere dikkat edilmeli, mümkün olabildiği takdirde %70 mevcut yapı parçası kullanılması ilkesi gözönünde tutulacaktır. Yine bu uygulamalarda, ayrıntıları mimari araştırmalar bölümünde verilen: Koşuyolu sınırlarının, başlangıç ve bitiş eşiklerinin zemin su drenaj kanalı sisteminin seyirci oturma mahalleri sınırlarının en az bir modül (Kaile) oturma öğeleri ve merdiven öğelerinin, koşuyolu ile ilk oturma sırası arasındaki parapet duvarının, giriş kısmındaki kapılar ve parados duvarının, üst galeri ve portikonun, localar, genel giriş-çıkış merdivenleri ve diğer kapıların, Vomitoryalann, Ksystuslann, insitu yazıtlar ve süslemelerin yer alması, Stadion çevresinin temizlenmesi ve düzenlenmesi, yönlendirici ve tanıtıcı panolarla içi ve gerekli açıklamalar eşliğinde Restitüsyon durumlarının sergilenmesi, yapıyı tanıtıcı broşürler dizisi hazırlanması Venedik Kararlarını tamamlayan, Arkeolojik Alanlar Yönetimi ilkeleri açısından uygun ve yararlı olacaktır.