Özet:
Ülkemizde ve diğer Akdeniz ülkelerinde zeytinyağı üretimi sonrasında oluşan zeytin karasuyu, yüksek fenol, yağ-gres ve organik madde içeriğine sahip olması sebebiyle çevrede tahribat yapmakta olup alıcı ortama verilmeden önce mutlaka arıtılması gerekli bir atıksu türüdür. Bu atıksuyun arıtımı için henüz ülkemizde hayata geçmiş yaygın bir arıtma alternatifi mevcut değildir. Bu çalışmada zeytin karasularının, çeşitli fizikokimyasal ve membran prosesler ile ön ve nihai arıtımı araştırılmıştır. Ön arıtma amacıyla uygulanan prosesler, asitle parçalama, çöktürme, kireçle çöktürme, santrifüj ve elektrokoagülasyon prosesleridir. Nihai arıtma alternatifi olarak ise, fenton, elektrooksidasyon, nanofiltrasyon ve ters ozmoz prosesleri uygulanmıştır. Çalışma sonunda, ön arıtma alternatifi olarak öne çıkan iki yöntem santrifüj ve elektrokoagülasyon prosesleridir. Bu iki yöntemden santrifüj prosesinin elektrokoagülasyon prosesine göre daha düşük kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) giderim verimi (sırasıyla %30,1 ve %53,7) elde etmekle birlikte elektrokoagülasyon prosesine göre çok daha ucuz olan işletme maliyeti (sırasıyla 0,47 TL/m3 ve 18,17 TL/m3) sebebiyle optimum ön arıtma prosesi olduğu sonucuna varılmıştır. Uygulanan nihai arıtma proseslerinde elde edilen en yüksek KOİ giderim verimleri, elektrooksidasyon prosesi ile %6,3, fenton prosesi ile %60,8, nanofiltrasyon prosesleri ile %91,3 ve ters ozmoz membranları ile %96,3'dür. En iyi sonuçlar ters ozmoz membranları ile elde edilmiş olup kullanılan tüm ters ozmoz membranları (BW30, XLE, AK ve AG) zeytin karasularında KOİ konsantrasyonunu, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'nde sonu tam arıtma ile biten kanala deşarj limiti olan 4.000 mg/L değerinin altına indirmeyi başarmıştır. Sonuç olarak, zeytin karasularının santrifüj ile ön arıtımından sonra ters ozmoz membranları ile arıtılarak sonu tam arıtma ile biten kanal sistemlerine deşarj edilebileceği ortaya konmuştur.