Özet:
Dünya yüzeyindeki deniz kıyıları ulaşım, ticaret, turizm gibi çok farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Bu da kıyılardan maksimum faydanın sağlanmasını mümkün kılacak yapılaşmanın gereksinimini doğurmuştur. Ancak kıyılardaki yapıların tasarımlarının doğa ile uyumlu olabilmesi ve çevresel etkenler karşısında sağlıklı olarak ayakta kalabilmeleri için, kıyı bölgesini jeomorfolojik, ekolojik, hidrodinamik yapılarıyla tanımak ve tanımlamak gerekmektedir. Kıyı bölgesinde dalga ve akıntı etkisindeki deniz tabanı hareketi, deniz yapılarının stabiliteleri, kıyı erozyonu ve limanların kumlanmaları için araştırılması gereken önemli kıyı mühendisliği problemlerinden biridir. Kıyılarda katı madde kaynaklarım, akarsular, kıyı erozyonu ve açık deniz tabanından taşman malzemeler oluşturmaktadır. Bu malzemeler dalga ve/veya akıntı etkisinde kıyıda çeşitli formasyonlarda şekillenirler. Kıyı morfolojisi dalga ve/veya katı madde etkileşimi ile yapılanmaktadır. Dalgaların kıyıya dik veya belli bir açıyla ulaşmaları hallerine göre katı madde kıyıya dik veya kıyı boyunca taşınmaktadır. Bu taşınım dalga iklimine bağlı olarak kıyı çizgisini erozyona uğratacak biçimde kıyıdan açığa ya da kıyıda yığılmaya neden olacak şekilde açıktan kıyıya doğru oluşmaktadır. Denizlerde genellikle uzun dönemde kıyıya katı madde taşınımının sağlanmasına neden olan dalgalar, bir fırtına sırasında getirdikleri bu malzemenin çok daha fazlasını açığa taşıyabilmektedirler. Bu durum kıyıların erozyona uğramasına sebep olmaktadır. Kıyılarda dalga etkisinde meydana gelen bu taban hareketi ile taban malzemesinin özelliklerine de bağlı olarak belli çaptan danelerin belirli kıyı kesitlerinde bir düzen içerisinde yoğunlaşarak konumlandıkları görülmüştür. Bugüne kadar kıyılarda katı madde hareketi ile ilgili yapılan çalışmalar genellikle taban malzemesi taşınımını sadece dalga ve taban malzemesi özelliklerine bağlı olarak vermişlerdir. Ancak kıyılarda taşınan malzemenin oluşturduğu bu granülometrik yapılanmanın nedeni ve bunun taşınıma olan etkisi detaylı bir biçimde dikkate alınmamıştır. Örneğin, kıyıda büyük çaplı taban malzemelerinin neden olacağı zırhlanmanın katı madde taşınımını engelleyeceği düşünülebilir. Bu tezdeki çalışmanın amacı, yukarıda bahsedilen kıyılardaki granülometrik yapılanmanın nedeni ve bunun katı madde taşınımına dolayısıyla kıyı morfolojisine olan etkisinin araştırılmasıdır. Bunun için deneysel bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışma sonucunda kıyı profilleri ve kıyı boyunca granülometrik yapılanma belirlenmiştir. Bu granülometrik yapılanmanın esas alındığı katı madde taşınım modeli geliştirilmiş ve mevcut modellerle karşılaştırılmıştır. Ayrıca elde edilen sonuçların kıyı morfolojisinin hidrodinamik yapısı üzerine olan etkileri de tartışılmıştır.