Özet:
Denizyolu yük taşımacılığı, küresel ticaretteki hareketliliğe paralel olarak gelişmektedir. Artan ticari hareketlilik ise, denizyollarının en önemli unsuru olan limanları gelişmeye zorlamaktadır. Daha çok yükün daha kısa zamanda taşınması, ölçek ekonomisinin avantajlarından yararlanma gayreti, gelişen kombine taşımacılık olanaklarıyla genişleyen hinterlantlar, aynı hinterlanda hizmet sunmaya aday birden fazla limanın rekabet etmesine neden olmuştur. Limanlar arasındaki rekabet, limanlar arasında hiyerarşi ortaya çıkarmaktadır. Bunun sonucunda, küresel ölçekte yük taşıyan gemiler, küresel limanlara, bölgesel ölçekte yük taşıyan gemiler ise, küresel limanların beslediği bölgesel limanlara yönelmektedir.Akdeniz Bölgesi, gelişmekte olan ekonomisi ve ana deniz hattı üzerindeki konumu ile önemli bir bölgedir. Akdeniz'de elleçlenen yük miktarındaki artış karşısında batı Akdeniz limanları yetersiz kalmaya başlamakta, Doğu Akdeniz Limanları'na olan talep artmaktadır. Bu durumda, Türkiye'nin de Akdeniz'deki limanlarının büyümesi, artan deniz taşımacılığından pay alması beklenirken, bu beklentinin gerçekleşmediği, aksine Türkiye'nin Akdeniz'deki limanlarının bölge trafiğinden aldığı payın azaldığı belirlenmiştir. Bir başka ifadeyle, Türkiye'nin Akdeniz'deki en önemli limanı olan Mersin Limanı, rakipleri ile iyi rekabet edememektedir. Bu tespitlerle kurgulanan tezin hedefi, şu iki sorunun yanıtını bulabilmektir: Bugünkü yapısı itibariyle bölgesel liman görünümünde olan Mersin Limanı, Doğu Akdeniz Bölgesi'ndeki küresel liman gereksinimini karşılayabilir mi? İkincisi ve buna bağlı olarak, bu olasılık hangi rekabet koşullarının iyileştirilmesine bağlıdır? Bu noktada bölge plancılarının rolü/önceliği nedir, neler olmalıdır?Bu soruların yanıtlarını bulabilmek için, Mersin Limanı'nın ve rakiplerinin rekabet güçleri değerlendirilmiştir. Mersin Limanı'nı ve Doğu Akdeniz'deki rakiplerinden Port Said, Hayfa, Limasol Limanları'nın her bir rekabet ölçütünde ne derece etkin olabildiğini değerlendirmek için Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntemle, limanların rekabetlerinde etkili olduğu tespit edilen en önemli dört ana ölçüt ve on beş adet alt ölçüt uzmanlar tarafından değerlendirilmiştir. Değerlendirilen dört ana ölçüt: limanların coğrafi konumları, limanların fiziksel olanakları, limanların yönetimleri ve limanların maliyetleridir. AHS uygulaması sonunda, coğrafi konum ve maliyetler ölçütleri birbirine yakın değerlerle en ağırlıklı ölçütler olarak belirlenmiştir. En önemli alt ölçütler ise, limanların yüke bağlı hizmetlerden kaynaklanan maliyetleri ve liman hinterlandının ekonomik gücü olarak belirlenmiştir. Ana ve alt ölçüt ağırlıklandırmasının seçeneklere yansımalarına göre Port Said'in rekabet gücü en yüksek liman olduğu görülmüştür. Mersin ise ikinci büyük ağırlığı kazanmıştır. Mersin Limanı'nın zayıf olduğu tespit edilen noktalar, konteyner elleçleme alanının darlığı, kombine taşımacılık olanaklarının zayıflığı, maliyetlerin yüksekliği ve potansiyel hinterlandının geniş olmasına karşılık bu hinterlandın gerçekte limana ekonomik ve ticari gelir sağlayamamasıdır. Bu alan çalışmasından çıkan sonuçlar bağlamında, Mersin Limanı'nın küresel bir liman olabilmesi için gidermesi gereken eksiklerine yönelik öneriler tezin sonunda sunulmuştur. Bu öneriler, Mersin Limanı'na küresel liman vizyonu kazandırabilmek için gerekli düzenlemelerde yol göstermeyi hedeflemektedir.