Özet:
Günümüzde "kentsel dönüşüm" adı altında gerçekleştirilen ya da gerçekleştirilmeye çalışılan planlama uygulamalarının, pek çok örnekte kentin tarihi, kültürel ve kimliksel dokusunu bozduğu görülmektedir. Bu düzenlemeler mekanın kullanıcılarının katılımı olmaksızın gerçekleşmekte ve mağduriyetlere neden olmaktadır. Ortaya çıkan mağduriyetlere karşı mahallelerde semt sakinleri tarafından dernekler kurulmuştur ve dönüşüme karşı mücadele verilmektedir. Bununla birlikte kentsel ölçekte kenti doğrudan ilgilendiren ve kentin kimliğini, yaşam alanlarını koruma çabasını üstlenen kentsel hareketler kent hakkı zemininde mücadele etmektedir. Küresel etkileri yaşayan ve bütün dünya mekanları için mücadele eden çok farklı renklere, siyasal düşüncelere, farklı etnik ve kültürel yapılara sahip insanların aslında aynı amaçları paylaştıkları fakat ayrı ayrı mekanlarda ve alanlarda mücadele ettikleri gözlenmektedir. Tez çalışması ile yapılmak istenen, ortak tepkilerden ortak sentezler oluşturarak tüm kentlileri tarihsel ve kültürel mirasa, kamusal alanlara, kentin sokaklarına, caddelerine, yapılarına sahip çıkmaya davet etmektir. Böylece her bireyin ortak kullanım mekanı olan kentlerde, kent hakkı zemininde bir araya gelen gruplar büyük etkiler yaratabileceklerdir. Her ölçekte kent hakkı zemininde ortaya çıkan kentsel hareketlerin sınıflar arası dengeleri korumada, kentlerde yaşanan parçalanmışlığı azaltmada, kentlere sahip çıkılmasında ve kent hakkının korunmasında önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada, kent hakkı mücadelesinin sözü edilen sonuca ulaşılmasına yol açacağı düşüncesi mahalle dernekleri, meslek odaları, çeşitli STK'lar, sendikalar ve platformlar ile yapılan görüşmelerle sorgulanıp denetlenmiştir.