Özet:
Metal ve alaşımlarının ortam ile reaksiyonları sonucu bozunmaları olayı "korozyon" olarak bilinmektedir. Korozyonun ülkelerin ekonomilerine yüklediği "malzeme-enerji-emek-bilgi" kaybı, gayri safi milli gelirlerinin yüzde 3,5-5'i arasında değişmektedir. Türkiye'nin toplam korozyon kaybı GSMH'sının yüzde 4,36'sıdır.Korozyon, sebep olduğu maddi kayıplar yanında çevreyi kirleten, insan sağlığını tehlikeye sokan bir değişimdir. Korozyona neden olan ortamlar içinde en önemlileri, su-hava-toprak üçgenidir. Bu üçgendeki temel korozif öğe, su ve su buharıdır. Gerek atmosfere maruz, gerekse toprak içindeki metalik yüzeylerde her zaman, çok incede olsa, bir su filmi mevcuttur. Tatlı-tuzlu-acı sular içinde gelişen korozyon ise, su filmi kalınlığının, atmosferik veya toprak altı koşullardan daha fazla olduğu haller olarak kabul edilebilir. Denizel ortamdaki metalik yapıların çok büyük bir bölümü çelikten yapılmış olanlardır. Bu yapıların, denizin korozif etkisinden korunmalarında, temelde iki prensip yatmaktadır. Bunlardan birincisi boya ile kaplamak, ikincisi ise katodik olarak korumaktır. Koruma sistemleri, durağan deniz yapıları için uzun süreli koruma yapmak, hareketli yapılar içinse, overhol periyotlarında korumayı gerçekleştirmek amacıyla tasarlanmıştır. Gemilerin overhol onarımlarında, tasarım ömrünü dolduran, hasar gören yada işlevini yerine getiremeyen koruma sistemleri kontrol edilerek yenilenmektedir. Gemi yüzeylerinde, korozyona neden olan kimyasal ve biyolojik kirlenmeler temizlenmekte ve korozyon nedeniyle oluşan hasarlar onarılmaktadır. Overhol onarımındaki gemilerde, korozyon hasarlarının tespit edilerek giderilmesi ve koruma sistemlerinin yenilenmesi uygulamalarının maliyeti, toplam bakım maliyetinin yüzde 25'ininoluşturmaktadır.Bu uygulamalarda doğru yöntemlerin kullanılması, periyodik olarak overhole giren gemilerin, yüksek onarım maliyetini düşürmektedir. Ayrıca, geminin enerji sarfını azaltarak performansını arttırmakta ve ömrünü uzatmaktadır.