Özet:
Dünyadaki enerji ihtiyacı sürekli bir artıs egilimindedir. Bununla beraber bu enerji ihtiyacınınbüyük bir kısmının karsılandıgı konvansiyonel enerji kaynakları (kömür, petrol, dogal gaz vb.)sınırlı rezervlere sahiptir. Bu rezervlerin hızlı bir sekilde azalıyor olması ülkeleri alternatifkaynaklar bulmaya yöneltmistir.Bu alternatiflerin bir tanesi de bitkisel ve hayvansal yaglardan üretilen biodieseldir. Bu yakıtkonvansiyonel enerji kaynaklarına olan bagımlılıgın azalmasını saglarken, aynı zamanda dasahip oldugu özellikler sayesinde çevreyle daha barısık bir enerji kaynagı olarakgörülmektedir.Bu çevresel avantajlarının basında dogada ~%99 oranında çözünebilmesi ve kükürt dioksit,hidro karbon ve karbon monoksit gibi emisyonlarda motorine göre çok daha düsük degerleresahip olması gösterilebilir. Bunun yanında bu yakıta kaynaklık eden bitkiler sayesindedogadaki karbon dioksit döngüsü de daha saglıklı gerçeklesebilmektedir.Tüm bu avantajlarının yanında biodiesel yüksek viskozite, düsük ısıl deger ve bazı malzemelerüzerinde asındırıcı/çözücü etkiye sahip olmak gibi bazı olumsuz özelliklere de sahiptir.Bunlarla birlikte azot oksit emisyonlarında artıslara neden oldugu da görülmektedir.Bu sorunun asılabilmesi amacıyla çok farklı teknolojiler gelistirilmis ve denemeler yapılmıstır.Hazırladıgımız bu çalısmada, azot oksit emisyonlarının artısına bir çözüm getirmeyiamaçlamıstır. Bu amaçla 4 silindirli turbo beslemeli bir Diesel motoru üzerinde denemeleryapılmıs, performans ve emisyon degerleri alınmıstır. Deney kapsamında hava fazlalıkkatsayısı üzerinde yapılacak ayarlamaların emisyon degerleri üzerindeki etkisi incelenmistir.Sonuç olarak hava fazlalık katsayısının bir miktar düsürülmesi ile özellikle yüksek motorhızlarında azot oksit azaltımında verimli sonuçlar alınmıstır. Hava fazlalık katsayısınınazaltılması ile tam yük sartında %2,3'lük bir güç kaybına karsılık azot oksit emisyonlarında%9,6'lık bir azalma saglanmıstır.