Abstract:
Paslanmaz çelik ve galvaniz saclar, birçok sanayi dalında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Özellikle beyaz eşya ve otomotiv endüstrisi başta olmak üzere bu malzemelerin tercih edilmesinin başlıca nedeni optimuma yakın bir şekillendirilebilirlik, dayanım ve yüzey kalitesi kombinasyonu sağlamasıdır. Şekillendirme işlemi sırasında sacda meydana gelen yırtılma veya bölgesel boyunlanma gibi nedenlerle oluşan ıskartalar, imalatın sürekliliğini, ekonomikliğini ve kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.Sac malzemelerin kalite sınıfları, gerek kimyasal birleşim gerekse üretim proseslerindeki farklılıklar nedeni ile metalurjik ve mekanik özellikler bakımından belirgin değişimler göstermekte ve bu değişimler pres altında şekillendirilebilirliği ve ürün kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir.Paslanmaz çelik ve galvaniz sacların büyük çoğunluğu soğuk şekillendirme ile pekleşir ve dayanımın artması sayesinde tasarımlarda malzeme kalınlıkları azaltılarak parça ağırlığı ve fiyatta önemli düşüşler sağlanabilir.Bu çalışmada ilk olarak paslanmaz çelik ve galvaniz sacların genel özellikleri incelenmiş ve çeşitli standartlara göre ele alınmıştır. Bununla birlikte çeşitli sac şekillendirme yöntemlerinin esaslarına değinilmiştir. Sac malzemelerin şekillendirme işlemlerindeki davranışını tahmin etmek ve özelliklerinin işlemlerdeki etkisini belirleyebilmek için şekillendirilebilirlik teorilerine temel oluşturan bazı mekanik ve metalurjik kavramlar incelenmiştir. Sacların şekillendirilebilirlik özelliğini değerlendirmeye yönelik olan bazı deney yöntemleri incelenmiş ve mekanik özelliklerin çelik sac şekillendirilebilirliğine etkisi anlatılmıştır.Son bölümde, 304 paslanmaz çelik ve DX51 galvaniz saclar için, haddeleme yönü ile değişik açılarda uygulanan çekme deneyleri ile, malzemenin mekanik özellikleri ve bunların gerinim hızı ile göstermiş olduğu değişim belirlenmiştir. Farklı hız değerleri altında kuru ve yağlamalı olarak uygulanan Erichsen çökertme deneylerinde, çökertme değerlerinin ve maksimum çökertme kuvvetinin değişimi belirlenmiştir. Benzer şartlarda gerçekleştirilen derin çekme deneylerinde de, sınır derin çekme oranının ve maksimum derin çekme kuvvetinin değişimi belirlenmiştir.