Özet:
2 Mayıs 2007 yılında yürürlüğe giren "Enerji Verimliliği Kanunu" ile başlayan süreçte, 2020 yılına kadar birim milli gelir başına, enaz %15 enerji kullanım yoğunluğunun azaltılması hedeflenmiştir. Bu hedefe ulaşılmasında, belli tüketim ve büyüklüklerdeki bina ve sanayi kuruluşlarına, başta farkındalık olmak üzere birçok sorumluluk yüklenmektedir. Bu tarz kamu ve özel kuruluşlar, Enerji Yönetimiyle, enerji verimliliğinde sürekliliği benimseyerek, iyileştirilmiş enerji performansı için sistematik yaklaşımlarda bulunmalıdır. Prof.Dr.Arif Hepbaşlı'nın da belirttiği gibi Enerji Yönetiminin, "yönetimsel" ve "teknik" olmak üzere iki yönü vardır. Enerji Verimliliğinin önce idari ve daha sonra teknik bir konu olduğu, tasarruf teknolojilerinin ise basit ve denenmiş oldukları unutulmamalıdır. [1] Dünya hava trafiğinin artışı, havalimanlarının önemini gün geçtikçe arttırmaktadır. Yılın her saati faaliyette olan bu tarz hizmet binalarında, Enerji Yönetimi, hem işletmelerin maliyetlerini hem de çevresel etkilerini belirleyen en önemli idari yapılardandır. Bu çalışmada, öncelikle Enerji ve Enerji Yönetimi ile ilgili kavramlara değinerek, Türkiye ve Dünyadaki eğilimleri inceledik. Daha sonra Enerji Verimliliğinin çevreye etkilerini ve işletmelerin farkındalık adına neler yapabileceklerini detaylandırdık. Etkin Enerji Yönetimi için kurulması gereken sistem hakkında bilgilendirmeler yaptıktan sonra tüm bu bilgilerin Havalimanlarında kullanılması, değerlendirilmesi konularına değindik. Bu konular arasında Isı Kayıplarının, Isıl konfor için kullanılan sistemlerin önemini vurguladık. Son olarak havalimanlarında beklenen enerji performansını ve enerji performansını etkileyen değişkenleri irdeledik.