Özet:
Bina yapımı gibi uzun süreli projelere yatırım yapmak, projenin içinde yer aldığı inşaat endüstrisi koşullarını, proje süresini ve maliyetini etkileyen faktörlerin belirsiz olabilmesi nedeni ile riskli bir iş olarak tanımlanır. Projenin büyüklüğü ne olursa olsun, tüm yapım işleri risk ve belirsizlik içerir. Yıllardan beri, yapım endüstrisinde, risklere gereken ilgi gösterilmemekte, pek çok proje tecrübesi, amaç ve kapsam, kalite, zaman ve maliyet hedeflerine ulaşmada düşük performans gösterildiğini açığa çıkarmaktadır. Bu çalışma içersinde risk yönetiminin pek çok yüklenicinin algıladığı şekliyle sigorta yönetiminin sınırları dışına genişletildiği görülmektedir. Literatür araştırmasıyla bu konuda yapılan çalışmalar ve sistematik yaklaşımlar incelenmiş, ancak yapıda denetim, sorumluluk ve sigorta kavramı ülkemiz açısından olan önemi nedeniyle, uzman kişilerin önerileri ile ayrıca ifade edilmiştir. Amaç, yapı üretimi projelerinde risk yönetiminin önemini ayrıntılarıyla açıklamak ve bu amaca ulaşabilmek için yapı üretimi aşamaları süresince uygulanabilecek yöntemler göstermek, yüklenicilerin, müşterilerin ve proje yöneticilerinin bu konuda daha fazla bilinçlenmelerini sağlamaktır. Araştırma Sonucu Elde Edilen Genel Bulgular. Riskler genellikle ihmal edilmekte veya formal ve sistematik bir yöntemle değerlendirilmemektedirler, Genel olarak, maliyet tahminleri, deterministik tek rakamlı yaklaşım şeklinde ifade olunmakta, %10 gibi bir olasılık payı eklenmektedir. Yapım gibi karışık bir işte böyle bir yaklaşım yetersiz kalır. Pahalı gecikmelerle ve hatta yüklenicinin iflasıyla sonuçlanabilir.... Bir proje döngüsü boyunca en büyük belirsizlikler ilk safhalarda mevcuttur, ve ayrıca en etkili kararlar bu aşamalarda alınırlar. Bu aşamada riskleri hesaba katmak gerekir. Yapım projelerinin çoğunda, müşterinin proje değerlendirme ve bütçe belirleme aşamalarında, basit maliyet ve zaman tahminleri istemesi uygun değildir. Belirli olasılıklar ve belirsizlikler için toleranslar içeren kapsamlı tahminler yapılmalıdır. Mümkün olduğu sürece, proje maliyet tahmini, bir programa göre yapılmalıdır. Sadece bu şekilde, gecikmelerin maliyet tahminleri üzerindeki gerçekçi etkileri ortaya çıkarılabilir. Uzun yıllardan beri, bir projenin içerdiği risklerin daha kesin değerlendirmesini veren analitik teknikler mevcuttur. Günümüzde küçük şirketler dahi bu teknikleri kullanabilirler. Sadece bir mikro bilgisayara ihtiyaçları vardır. Riskin değerlendirilmesinde, benzer kapsamdaki ve birbirleriyle etkileşen çeşitli faktörlerin değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle analiz, bu alandaki uzman kişilerce ix yapılmalı ve tercihen tekrar edilmelidir. Proje ve sözleşme riskine gereken önem verilmeli, bahaneler uydurulmamalıdır.. Analitik teknikler, riskle başardı bir şekilde ilgilenmenin tek yolu değildir. Geleneksel sözleşme düzenlemeleri, bugünün yüksek riskli projelerinin yönetiminde yetersiz kalmaktadır. Amerika'da yapılan çalışmalar doğru tip sözleşme seçimi ile proje için önemli miktarda maliyet tasarrufu sağlandığını göstermektedir. Bu nedenle, bütçe önerileri (sanction) sözleşme stratejisinin gözden geçirilmesini içermelidir.. Rekabet ortamındaki ihaleler ve geleneksel sözleşme düzenlemeleri, risklere karşı gerçekçi bir tutumu engellemektedirler. Teklif fiyatlarının mümkün olduğunca düşük tutulması, bir takım tersliklerin oluşması durumunda bazı provizyonlar bırakılmış olmasına rağmen, yüklenicileri ve işverenleri yüksek bir finansal risk altına sokmaktadır. Bu provizyonlar toplam teklif fiyatı içersinde kaybolmaktadırlar. Bu etkili bir risk yönetimini engellemektedir.. Günümüzde bu gibi durumlara daha fazla imkan vermeyecek olan gelişmiş risk değerlendirme yöntemleri mevcuttur. Müşteriler, teklif dokümanlarında risk dağılımının net bir şekilde ifade edilmiş olduğunu ve yüklenicilerin tekliflerindeki provizyonu kesinlikle belirtmiş olduklarını garanti etmelidirler.. İşin en düşük teklif fiyatını verene verilmesinden çok, proje sponsorları tarafından "kabul edilebilir en düşük risk" kriterinin kullanılması gerekir. Risk analizi böyle bir kriterin kullanımına imkan verir.. Belirsizliklere sahip olan bir yapım projesinde, riskleri olası sonuçlarıyla erkenden ve doğru bir şekilde görebilecek, etkin proje planlama ile kontrol sistem ve yöntemleriyle gerekli tedbirleri alıp takibini yapacak böylece, proje başarısını engelleyecek olası zararlı sonuçları azaltacak bir risk yönetimi gücüne ihtiyaç vardır. Bu yöntemi sağlayabilecek proje yönetimi sözleşmesi ise böyle yüksek belirsizliklere sahip projelerde sıkça uygulanacaktır.. Yapıda tasarım hatasından, plan hatasından, kusurlu malzemeden ve inşaat işçilik ve işlerinden doğan riskler şeklinde belirlenen 4 risk grubu gözönünde tutulacak olursa, bir yandan hukuki normların düzenlenmesi ve yetkili makamlarca bu normlara göre uygulamanın sağlanması, diğer yandan bilinçli olarak yeterli bir sigorta üe bu risklerden doğacak tehlike ve zararların azaltılacağı açıktır.. Sorumluluk-Denetim-Sigorta arasında sıkı bir işbirliğinin olduğu unutulmamalıdır.. Yapım projeleri ve sözleşmeleri içersindeki tüm gruplar finansal kararlardan önce belirsizliğin azaltılmasından büyük fayda sağlamalıdırlar. Sözleşmelerin seçiminde ve teklif prosedürlerindeki kısıtlamalar, verimsizliğe sebep oldukları durumlarda kaldırılmalıdırlar. Proje döngüsü boyunca Risk yönetimi' ne daha fazla çaba gösterilmelidir.. Hong Kong'da yapılmış olan bir alan çalışması, risk yönetimi tekniği kullanımının potansiyel faydalarının bina servis hizmetleri endüstrisi tarafından genel olarak kabul edildiğini ve yaygın bir şekilde benimsendiğini göstermektedir.