Özet:
Yapı, çevresel etmenlerden kaynaklanan gereksinimlere yanıt verebilmek için insanın oluşturduğu yapay çevredir. İnsan kendi ihtiyaçlarını karşılaması için yarattığı yapıyı korumak zorundadır. Yapıyı dış etkilerden korumak için gereçlerin yüzeylerine uygulanan boya, aynı zamanda nesneye renk verir. Gelişen inşaat sektörüne her yıl yeni mimar, mühendis ve teknisyen aynı zamanda çok sayıda yeni yapı gereci eklenir. Mimar, boya ile ilgili tüm teknik bilgileri ve uygulama-bakım sorunlarını bilmek, çözüm üretmek zorunluluğundadır. Aksi takdirde yapı ömrünü kısaltmaktan büyük ekonomik kayıplara kadar uzanan birçok sorun ortaya çıkabilir. Bu çalışma kargir dış yüzeylerde karşımıza çıkan boya uygulama sorunlarını irdeler ve çözüm önerilerinde bulunur. Boya, ilk kez eski Mısırlıların koruyucu kaplama malzemesi olarak kullandığı, bir yüzeyi korumak ve ona dekoratif bir özellik vermek için oluşturulmuş ve genellikle sıvı durumda olan renkli karışımlardır. Bu karışım, bağlayıcılar, pigmentler, incelticiler, katkı maddeleri, dolgulardan oluşur. Bağlayıcılar, boyanın ana maddelerinden olup pigment ve dolgu maddelerini de bağlayarak boya tabakasını oluşturan maddedir. Boyaların kuruma şekli ve süresi, diğer katmanlarla uyuşup uyuşmayacağı, dayanımı, uygulama biçimi, parlaklığı, uygulandığı yüzeydeki davranışları bağlayıcının etkilediği hususlardır. Pigmentler, boyaya renk, örtücülük ve koruyuculuk kazandıran, kuru film kalınlığının artmasını sağlayan, bir anlamda boyayı fiziksel olarak donatan organik ve inorganik maddelerdir. Kimyasal dolgular boyayı ucuzlatır, düzgünlük etkisi geliştirir ve boya gövdesini oluşturur. Katkı maddeleri boyaya özellik veren yardımcı maddelerdir. İncelticilerde boya akışkanlığını istenilen seviyeye getirir. Böylece uygulama kolaylığı sağlar. Boyanın birçok kaynağa göre değişik sınıflandırmaları vardır. Bu sınıflandırmalardan en yaygını bağlayıcılarına göre sınıflandırmadır. Bu sınıflandırma kuruyan yağ esaslı boyalar, sentetik reçine esaslı boyalar, sentetik emülsiyon esaslı boyalar ve silikat esaslı boyalar olarak dört gruba ayrılır. Bu çalışmada ele alınan dış yüzey boyalarının fiziksel, uygulama ve kuru film tabakası özelliklerine değinilmektedir. Dış yüzey boyalarının kimyasal özelliklerine hem formülleri belirtilmediği hem de bu çalışma boyanın kimyasına girmediği için değinilmez. Dış yüzey boya uygulamalarını irdeleyen bu çalışmada izlenen sıra açıklanır. Bir boya uygulamasında yararlanılan boyalar genelde ilk astar macunlar, ara veya son kat astarlar, son kat boyalar olarak bir sistem oluşturulur. Sistem hangi sınıftan seçilirse arakatlarıda bu seçime uymalıdır. Dış yüzey boya uygulaması boyanacak yüzeylerin hazırlanması ile başlar. Yeni yüzeyin, firça ile fırçalanmaktan çok hafifçe yüzeyindeki gevşek maddelerin temizlenmesi yeterli olur. Eski yüzeylerde ise yıkanıp, biriken kirliliğin temizlenmesi ve kurutulması gerekir. Eğer çatlak ve yüzey kusurları varsa uygun dolgu maddesi ile doldurulur. Hava sıcaklığı +5°C'nin altında ve bağıl nem %70'in üstünde, yağmur yağıyorsa uygulama yapılmaz. Fırça, rulo veya püskürtme yöntemiyle uygulana boya filmine etkiyen faktörler vardır. Bunlar ısı, güneş ışınlan, yağmur suyu, rüzgar, hava ve su kirliliği, buhar, kullanım faktörleridir. Örneğin dış kagir yüzeye uygulanmış bir boya yüzeyden gelen nemden, sızan sulardan kabarır ve dökülmeye başlar veya yapının taşıyıcı sisteminden kaynaklanan hareketlerden dolayı boya çatlar. Boyanın verimli olabilmesi için yapıda kullanılan, çimento, harç gibi gereçlerinde irdelenmesi ve sonuçlara göre bir sistem uygulanmalıdır. Karşımıza çıkan uygulama sorunları tasarım evresinden tüm detaylarla düşünülürse, doğru gereç seçilir, uygulaması kontrol altında yapılırsa önlenebilir. Mimar tasarım evresinden başlayarak uygulama sonuna kadar sorumluluk alarak yapılan yanlışları engellemelidir. Doğru gereç seçimi yapılmış, yüzey boyaya hazırlanmışsa, mesleği bilmeyen kişileri çalıştırmadan kalitesiz işçiliği önlemiş olunur. Türkiye'de boya sanayi, inşaat ve sanayii sektörünün gelişmesine paralel olarak büyümektedir. Sektördeki gelişmelere rağmen boya uygulamalarında verimli sonuçlara ulaşılamamaktadır. Görsel etkisinin yanı sıra, önemli ölçüde korumaya yönelik olan boya, kendisinden beklenen bu nitelikleri karşılayabilmesi için özelliklerinin bilinmesi böylelikle bilinçli olarak kullanılmalıdır.