Özet:
II. Dünya Savaşı'ndan sonra gelişmekte olan ülkeler, hızlı nüfus artışı ve kırdan kente göç sonucunda kontrolsüz ve sağlıksız bir kentleşmeyle karşı karşlya kalmıştır. Bu süreci yaşayan ülkemizde de artan nüfusun barınma gereksininiini karşılayacak politikalar üretilememiş, çözümü ise göçen kitlelerin kendi olanakları ile -sadece barınma amacıyla- yapılan yasadışı konut yapılaşması ile giderilmeye çalışılmıştır. Ancak yasadışı yapılaşma, metropoliten alanların, diğer büyük kentlerin yansından fazla bir alanını kaplamış ve kentlerin yeni kimliklerini oluşturmuşlardır. Yasadışı yapılaşma olgusu kısa bir sürede başlangıçtaki "masumiyetini" yitirerek kentte ticari bir kimlik kazanmış, zaman içerisinde kiraya verilme oranı artarken, kentsel rant "kondularla" gecekondulaşma olgusuna yeni bir boyut getirilmiştir. Diğer yandan gecekondulaşmadaki dönüşüm sürecinde ise fiziksel olarak yapım teknolojisinde ve malzemede olan değişim, yasal olarakta mülkiyetsizlikten mülkiyete geçiş ile hisseli bölüntülü alanlar biçiminde tanımlanan yeni bir bölünme ve yapılanma süreci başlamıştır. Artık gecekondu yapısının derme- çatma görüntüsünü sergilemeyen, 150-200 nr'lik minimum parsellerde gerçekleşen çok katlı yapılaşmalar günümüz kentlerinin gelişme alanlarını oluşturmaktadırlar. Bu bağlamda yönetimler ise yasadışı yapılanmalara ve paralelinde oluşturduğu sorunlara yaklaşımı, sadece hukuksal boyutta olmuş, yasalarla önlem almaya çalışmış, af yasaları ve ıslah imar planları ile bu alanlar yasal hale dönüştürmüştür. Bu çalışmada, kentlerin yansından fazla bir alanını kaplayan yasadışı yapılaşan alanlar çeşitli yönleri, özellikle fizik mekan oluşum süreci ve dönüşümü ile irdelenerek, hisseli bölüntülü ve görünümündeki mülkiyet dokularında oluşacak yasadışı yapılaşmalann önlenmesi ve bu alanlann kente yeniden kazandırılmasını sağlayacak bir planlama yöntemine ulaşmak temel amaç olmuştur. Dört bölümden oluşan çalışmanın giriş bölümü, kentleşme, konut sorunu ve gecekondu olgusu doğrultusunda Türkiye'deki süreç genel olarak incelenerek çalışmanın amacı belirtilmiştir. Birinci bölümde gecekondunun oluşum nedenleri üzerinde durularak hukuksal ve planlama boyutlannda getirilen çözümler açıklanmıştır. Gecekondu olgusunun dönüşüm süreci bağlamında hisseli bölüntülü alanlann oluşumu, bölünme biçimi ve yasal süreci ile yasadışı gelişmelere ilişkin planlama yaklaşımlarında yasalar çerçevesinde ıslah imar planı ve olası planlama yaklaşımları üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde örnek alan çalışmasında, yapılaşmasının 3/4'ü plansız alanlarda yasadışı yapılarla gerçekleştiren İstanbul Metropoliten Alanı ve İstanbul ölçeğinde yoğun gecekondu-hisseli bölüntülü alanların oluşturduğu Ümraniye İlçesi incelenmiş ve Planlama Alanı tanıtılmıştır. V-Üçüncü bölümde, ilk iki bölümde ele alınan sorunlara cevap verecek bir planlama modeli oluşturarak, planlama alanı üzeninde çözümleme sürecinde doğal etmenler ve fiziki çevre incelenerek planlama yaklaşımı ortaya konmuştur. Dördüncü ve son bölümde ise üç bölümden çıkan sonuçlar irdelenerek, bunlara bağlı olarak özellikle metropoliten alanlarda yapılaşmaya başlamamış veya henüz başında olan yasadışı yapılaşma baskısı altındaki alanların kente yeniden kazandırılması şeklinde genel bir değerlendirme yapılmıştır.