Özet:
Geçen yüzyıllar boyunca, düşünce düzlemi de dahil olmak üzere herhangi bir biçimde sadece temsil olarak kalan ürünlerin varolduğu bilinmektedir ve günümüze kadar mimari tasarım eylemi ürünün kendisi, temsili ve ikisi arasındaki ilişkilerin kurulmasıyla uğraşmıştır. Artık mimar lığın da dahil olduğu bütün tasarım ürünlerinin varolmasının, yalnızca fiziksel ve inşai bir gerçeklikle kısıtlı olduğu düşüncesi geçerliliğini yitirmiştir. Temsil de inşa edilmiş ürün kadar mimari ürün durumundadır. Özellikle bilgisayar teknolojilerinin gelişerek tasarım sürecine katılmasından ve devrim niteliğinde olan sanal mekan kavramının ortaya konulmasında sonra, mimarlık eylemi yeni dinamizmler kazanmış, yeni kavramlar, açılımlar ve tartışma başlıkları oluşmuştur. Bu gelişmeler mimariyi ve mimarı yeni bir platforma taşımaktadır. Temsil statik bir ortamdan dinamik bir ortama geçmektedir. Bu doğrultuda mimar, tasarımcı kimliğinin kapsadığı, grafiker, multimedya uzmanı, web tasarımcısı, yönetmen, animator gibi roller üstlenmektedir. Bu açıklamalar doğrultusunda temsil kavramı kuramsal bir tabana oturtulmaya çalışılmış, geçmişten günümüze kullanılan temsil biçimleri ve medyası tarihsel süreç içerisinde irdelenmiş, bunların tasarım sürecindeki yeri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Geleneksel temsil biçimlerinin günümüzde sayısal teknoloji içerisindeki yansımaları gösterilmiş, bilgisayar teknolojisiyle birlikte gelen biçimler ise yeni gelen kavramlarıyla beraber ele alınmıştır. Bu araştırmada, eskiz, perspektif, maket, fotoğraf teknikleri, üç boyutlu bilgisayar modelleri, animasyon, multimedya, siberuzay, sanal gerçeklik, uzaktan işbirliği kavramı gibi başlıklar oluşturulmuş, teknikleri ve teknolojileri hakkında bilgiler verilmiş, bunlar çeşitli alt başlıklarla desteklenmiş, görsel malzemelerle zenginleştirilmiştir. Ayrıca bilgisayar grafiği temsilinin ve sayısal teknolojilerin, tasarım sürecindeki rolünün incelenmesi örnek projelerle pekiştirilmeye çalışılmıştır.