Özet:
Cihangir, 16. Yüzyıl'da Cihangir Camisi'nin inşa edilmesinden bu yana var olan, bu arada bir çok kültürü içinde barındırmış, Osmanlı İmparatorluğu tarihinin büyük bir bölümüne ve günümüze kadarki Türkiye Cumhuriyeti tarihine tanıklık etmiş bir yerleşim bölgesidir. Cihangir'in gelişimi özellikle 19. Yüzyıl Batılılaşma Dönemi ile birlikte hız kazanmıştır. Bu semt bir yandan Beyoğlu'nun Taksim ve İstiklal Caddesi kesimindeki Batı kültürü etkisinde gelişirken, diğer yandan da Tophane ve Fındıklı'daki Türk kültüründen etkilenmekteydi. Türk halkının yanında farklı ülkelerden insanların da ikamet ettiği bölge olan Cihangir, bu çok kültürlü yapısını günümüzde de sürdürmektedir. Cihangir'de günümüze ulaşan yapıların çoğunu 19. Yüzyıl sonuna ve 20. Yüzyıl'a ait sivil mimarlık örnekleri oluşturmaktadır. Yapıldıkları dönemin mimari karakterini taşıyan bu binalar, Cihangir'in mimari üslup yönünden zengin olan tarihi dokusunu oluşturmaktadırlar. 19. Yüzyıl Eklektik binalarından Art Nouveau, Art Decor ve Cumhuriyet Dönemi modern mimarhğa kadar çeşitli üslupları barındıran Cihangir, tarihi dokusunun çoğunu günümüze ulaştırabilmiş olması bakımından önem kazanmaktadır. Bu dokunun gelecek kuşaklara da miras olarak aktarılması bir zorunluluktur. Tez kapsamında yapılan çalışmalarda, tarihi dokunun fiziksel özellikleri tek yapı ölçeğinde, mahalle ve semt ölçeğinde ayrıntılı olarak incelenmiştir. Ayrıca bozulmalar ve dokuya aykırı yapılar tespit edilmiştir. Bozulmaların nedenlerine inilerek tarihi çevrenin korunması ve rehabilitasyonu için önerilerde bulunulmuştur. Geleneksel dokunun değişen yaşam koşullan karşısında varlığını devam ettirebilmesi için koruma konusundaki duyarlılığın önemi üstünde durulmuştur.