Özet:
1680 yıllarında küçük bir köy iken ikiyüz yıl içinde Küçük Menderes Havzası'nın en büyük kenti olan Ödemiş'in Cumhuriyet Dönemi yapılarını ve kentsel mekan etkilerini incelemek için çalışma yapılmıştır. Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı üzerine yayınların azlığı, Ödemiş'le ilgili bu dönemi içeren araştırma ve yayınların yokluğu, ne Ödemiş Belediyesi'nde ne de özelde arşivlerin olmaması, yaptığım çalışmada konuya özgü yöntemler bulmamı gerektirmiştir. Mimarlığın geçirdiğimiz toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel gelişmelerin göstergesi olduğu yaklaşımından hareketle, öncelikle Küçük Menderes Havzası'nın ve Ödemiş'in siyasal - sosyal tarihinden yola çıkılıp Ödemiş'in kentsel tarihine ulaşan bir araştırma yapılmıştır. Cumhuriyet'in ilk planlı kentlerinden olan Ödemiş'in planlan ve plan raporları üzerinde çalışılarak Cumhuriyet Dönemi yapılarının kültürel bağlamda irdelenmesine geçilmiş, gerek Ödemiş'te yaptığım araştırma gezilerinde saptayabildiğim mimarlık yapıtları, gerekse edindiğim Cumhuriyet'in ilk yıllarından siyah - beyaz fotoğraflarla bu konuda bazı çıkarımlarda bulunulmuştur. Ayrıca, Ödemiş'te yaşayan yaşlılarla kent ve kentsel yaşam üzerine yaptığım söyleşilerden edindiğim bilgi ve izlenimler ve yaptığım anket sonucu ortaya çıkan değerlendirmeler, kentsel değişimin siyasal ve sosyal dönüşümlerle birlikte oluştuğu gerçeğini pekiştirmiştir. Kendisinden önce var olan yüzelli köy ve birkaç kasabaya karşın, bir kent yaşamı için kısa sayılabilecek iki yüzyıl içinde havzanın en büyük kenti olabilmesinin nedeni, bu kenti Küçük Menderes Havzası'nın doğal, siyasal ve toplumsal tarihinin yaratmış olmasıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında geleneksel yapılarının yanında neo - klasik, art - deco, art- nouveau, I.Ulusal Mimarlık Dönemi mimarlık yapıtlarıyla mimari mekan etkileri öne çıkan bir kent iken, II. Ulusal Mimarlık Dönemi ve sonrası mimarlık yapıtlarıyla zenginleşen Ödemiş, 1970 sonrası içeriksiz biçim değişikliğine uğrayarak sıradan apartmanlarla yozlaşan günümüz kentlerine benzemiştir. Kentsel mekan etkileri kültür bağlamında irdelendiğinde, son yıllardaki siyasal ve sosyal dönüşümlerin bu yozlaşmayı oluşturduğu sonucuna varılmıştır.