Özet:
Osmanlı İmparatorluğu' nun 18. Yüzyılda Sultan III. Mustafa dönemine kadar olan Batı'dan etkilenme süreci ve bu etkilerin yansımasının görüldüğü 18. Yüzyıl yapısı olan Ayazma Külliyesi incelenmiştir. İlk olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun Batı'ya açılmasının nedenleri ele alınmıştır ve söz konusu süreç siyasi, ekonomik, askeri ve mimari gibi bir çok yönden anlatılmıştır. Bu sürecin anlatılmasında padişahların saltanat dönemlerine göre, III. Ahmet Dönemi ve Lale Devri, I. Mahmut Dönemi, III. Osman Dönemi ve III. Mustafa Dönemi olarak kronolojik sıra takip edilmiştir. Ayazma Külliyesi'nin bulunduğu mevki'den kaynaklanan özelliklerini ve çevresini analiz etmek amacıyla, Üsküdar İlçesi'nin İstanbul içindeki yeri, topografik özellikleri, tarihsel gelişimi ve fiziksel biçimlenişi anlatılmıştır. Ayazma Külliyesi'ni mümkün olduğunca tanımak ve tanıtmak için, külliyenin yapım tarihi, dönemin padişahı Sultan III. Mustafa, dönemin hassa başmimarı Mehmet Tahir Ağa, külliyenin konum özellikleri ve külliyenin yapılan incelenmiştir. Külliyenin günümüze gelebilmiş en büyük iki yapısı olan cami ve hünkar köşkü detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Hünkar köşkü, plan özellikleri, yapısal özellikleri, cephe özellikleri, bezeme programı başlıklarıyla incelenmiştir. Cami ise, plan özellikleri, yapım sistemi, üst örtü, pencereler ve kapılar, diğer öğeler, yapım tekniği ve malzeme, cephe düzeni ve bezeme programı başlıklarıyla anlatılmıştır. Genel bir değerlendirmeden sonra dönemin diğer külliyeleri ile karşılaştırılması yapılmıştır. Son olarak da, Ayazma Külliyesi'nin koruma projeleri hazırlanmış, külliyenin ve çevresinin koruma sorunları belirtilmiş ve koruma önerileri getirilmiştir. Ayazma Külliyesi'nin bütün yapılan günümüze kadar gelememiştir. Muvakkithane, su yolu ve sübyan mektebi yapılarından hiçbir iz kalmamış iken, vakıf yapılarından bir takım kalıntılar vardır. Avlu giriş kapılan, çeşme, hazire, depo, tuvaletler, hünkar köşkü ve cami günümüzde mevcut iken, Ayazma İlköğretim Okulu, şadırvan ve yangın havuzu sonradan eklenmişlerdir. Ayazma Külliyesi, Osmanlı klasik mimarisi ile Batı etkilerini birleştiren bir üslupta yapılmış olup, barok özellikler göstermektedir. Külliyenin günümüze ulaşabilen yapılarında, yapı elemanlarında bir takım eksiklikler, kirlilik, yanlış kullanım ve uyumsuz ek yapı elemanları gibi bozulmalar görülmektedir. Külliyenin sorunlarının yanında, külliyenin bulunduğu bölge tarihi özelliğini büyük ölçüde kaybetmiştir. Külliyenin çevresine, külliyeye kitle, cephe, malzeme ve yükseklik açısından uyumsuz yapılar inşa edilmiştir.