Özet:
Toplumların kültürel, sanatsal, sosyal ve ekonomik koşulları hakkında bize geçmişten bilgiler veren anıtsal yapılar, değişen zamanla birlikte gerek insan, gerek doğa tarafından çeşitli müdahalelere maruz kalmışlardır. Anıtsal yapıların korunması ve özgün durumuna döndürülmesi için çeşitli yöntem ve teknikler geliştirilerek gelecek nesillere aktarılması sağlanmıştır. Ancak, mimari anıtların sadece korunması yeterli değildir ve aynı zamanda bir işlev yüklenerek kullanılması gerekir. Yapı strüktürü yapıya verilen işlevden daha uzun yaşar. Bu nedenle anıtsal yapılara yeni bir işlev verileceği zaman ya da kapasitesi mevcut işlevini karşılamaya yetmediği koşullarda ek yapı gerekliliği gündeme gelir. Araştırmanın amacı, anıtsal yapı kavramı ile anıtsal yapılara ek yapı tasarımındaki ilke ve yöntemlerin örneklerle açıklanması olarak belirlenmiştir.... Tezin içeriği aşağıdaki gibi düzenlenmiştir: Bölüm l'de, tezin amaç, kapsam ve yöntemi belirtilmiştir. Bölüm 2'de, "anıt" kavramı ele alınmış ve anıtın geleneksel ve çağdaş tanımları yapılarak, anıtları koruma yollan üzerinde durulmuş, anıtların yıpranması ve yıpranma nedenleri açıklanmıştır. Bölüm 3 'de, koruma kavramına farklı yaklaşımlar ve tarihsel süreç içinde "koruma'' kavramının gelişimi ile koruma yöntemleri araştırılmıştır. Bölüm 4'de, "anıtsal yapılara ek yapı tasarımı" na etkenler incelenmiş ve geçmişten günümüze ek yapı tasarımına farklı yaklaşımlar üzerinde durulmuştur. Bölüm 5'de, anıtsal yapılara ek yapı tasarımında uygulanan yöntemler örneklerle açıklanmıştır. Ek yapılar, yatay ekler, düşey ekler, yer altında yapılan ekler ve karma ekler olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca, anıtların avlularının örtülmesi, anıtlara eleman eklenmesi ve yıkılmış anıtlara uygulanan ekler de örneklerle açıklanmıştır.