Özet:
Modern mimarlık hareketinin ağırlığını yitirişi ile dünyada mimarlık alanında yeni düşüncelere ve görüşlere doğru yönlenildiği bir gerçektir. Batı kaynaklı olan bu görüşler dünyanın hemen her yöresine hızla yayılmıştır. Ülkemizde de görülen tarih, gelenek ve yöre referanslı bu yaklaşımlar ikinci bölümde dünyadan ve ülkemizden örneklerle incelenerek kavramsal tanımları üzerinde durulmuştur. Görüldüğü gibi belli dönemlerde farklılaşan mimarlık, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kendisini gerek kuramsal gerekse pratik anlamda bir zemine oturtma çabası içindedir. Türkiye mimarlığının yaşadığı kimlik kaygısı yani evrensellik/ulusallık ikilemi ve mimarideki yansıması kısaca üçüncü bölümde lenmiştir. Çağdaş Türk mimarlığının kökenleri üstünde durulduğu zaman bu mimarlığı hazırlayan düşüncelerin bazılarının daha önceki dönemlere uzandığı görülmektedir. 20. yüzyıl Türkiye Mimarlık tarihinin geçmişine göz attığımızda ulusal mimarlık dönemlerinin batılı arayışlara tepki olarak ortaya çıktığım görmekteyiz. Bu bağlamda Türk mimarlık düşüncesinin tarihsel süreç içindeki yerini belirleyebilmek ve 20. yüzyıl Türkiye Mimarlığının ulusallık/yerellik bağlanımda geçirdiği süreci daha iyi kavramak adına zeminini hazırlayan batılı gelişmelere dördüncü bölümde yer verilmiştir. İdeoloji-mimarlık bütünleşmesinin ilginç gelişmelerinin izlendiği ulusallık/yerellik esaslı bu akımların oluşmalarının gerisinde yatan etmenlere değindikten sonra, nitelikleri, benzer ve farklı yanlan, özellikleri beşinci bölümde örneklerle ortaya konmaya çalışılmıştır. Sonuç bölümünde ise tezde anlatılmak istenen ana temaya uygun alarak, konu bağlanımda geçmişte ve günümüzdeki uygulamaların ele alınmasıyla gözönüne serilen kavramsal kaygılara dikkat çekilerek "geçmişi yorumlama, kopyacılıktan uzak, anlama, yorumlama, ders çıkarma, çağa ve yeni şartlara adapte edebilme şeklinde olmalıdır" düşüncesi vurgulanmıştır.