Özet:
Yirminci yüzyılda özellikle teknolojide yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelere bağlı olarak çalışma yaşamındaki değişimler büro binalarını doğrudan ilgilendirmektedir. Büro binaları iç mekan düzeninde, esneklik, uyabilirlik, değişebilirlik kriterlerine uygun olarak düzenlenmesi gereği yanında literatürde bu anlamda kesin bir kabul bulunmamaktadır. Ayrıca tasarımcıların bu özelliklere ulaşma çabalarının sebeplerinin de net bir şekilde yapılmadığı görülmektedir. Genel olarak bina fiziksel ömrünün işlevsel ömürlerinden uzun olduğu düşüncesi hakimdir. Ancak bunun sebepleri araştırmalardan ziyade net olmayan gözlemsel verilere dayanmaktadır. İhtiyaçlar ile bina arasındaki uyumun, ürünün ömrü boyunca sürdürülebilmesi ve yapı elemanlarının bütünden önce dolan ömürlerinin uzatılması burada konu edilmektedir.Bu noktada bina henüz fiziksel ömrünü tamamlamadan ihtiyaçların değişmesi de ekonomik külfetleri beraberinde getirir. Mevcut bina kullanımının optimum olabilmesi de tasarımcının elindedir. Genel kullanımdan ziyade büro binaları özelinde esneklik, uyabilirlik, değişebilirlik kavramları ile ilgili kaynakların belli bir sınıfa oturtulmamış oluşu, mimari çözümde ilişkilerin açık olmayışı çözüme doğru yaklaşımlara olan ihtiyaçların ve bu ihtiyaçların uygulanabilme niteliğinin değerlendirilmesini güçleştirmektedir. Çalışmada, önce büro binaları tanımı ve büro binalarının gelişimi, büro binalarında mekan programı, esnek çalışma biçimleri, esnek planlama çözümleri, mevcut bina kavramı ve değişebilir planlama konuları hakkındaki bilgileri kapsamaktadır.