Özet:
Araştırmanın konusu son 30 yıl içinde Türkiye'de, özellikle İstanbul'da, yapımları gittikçe artan ve belli dönemlerde, belli karakteristik özelliklerle, belli bölgelerde yoğunlaşan yani yerleşim alanları zamanla değişikliğe uğrayan büro binalarıdır. Çalışmada, önce büronun kavramsal tanımı yapılmış, bunu takiben de büro binalarının Amerika'daki, Avrupa'daki ve Türkiye'deki tarihsel gelişimleri açıklanmıştır. Bunun yanında, özel bir alan olarak İstanbul kentinde gerçekleşen büro binalarının tarihsel gelişimleri, kentin uğradığı değişiklikler ve büro binalarının yerleşim bölgeleri açıklanmıştır. Ayrıca büro binaların plan tipleri araştırılmış ve araştırma alanındaki binaların hangi plan tipini kullandıkları tespit edilmiştir. Yapı ve yapım alanındaki teknolojik gelişmeler, yeni yapım teknikleri ve yeni malzeme olanakları ile büro binalarının çehreleri günümüzde oldukça değişmiştir. Bu gelişmelerin mimariye ve Türkiye'de yapılan büro binaları üzerindeki etkileri dünyada olduğu gibi süratli olmamıştır. Türkiye kısıtlı ekonomik koşullar nedeniyle yenilikleri geriden takip etmiştir. Ancak günümüze gelindiğinde, koşullar oldukça değişmiştir. Dış alımlar artmış ve malzeme konusundaki çeşitlilik oldukça gelişmiştir. Artık, ülkemizde yapılan projelerde yabancı mimarlarla da çalışılmaya başlanmış ve çeşitlilik artmıştır. Çalışmada aynı zamanda büro binalarının tarihsel gelişim süreçleri içerisinde, hangi akım ve mimari anlayıştan etkilendikleri açıklanmıştır. Türkiye'de de 1950 yılından itibaren, on yıllık dönemler halinde mimaride oluşan üslup arayışlarına değinilmiş ve bu anlayışları temsil eden binalardan örnekler verilmiştir. İstanbul ilinde gerçekleşen kentsel değişimler ve oluşan bu kentsel değişimler paralelinde büro binalarının yer seçimleri ve araştırma alanı olarak seçilen üç bölgede alınan planlama kararlan da tez kapsamına giren konulardandır. Seçilen bu üç bölgeden ilki Karaköy-Fındıklı aksıdır. 1970'li yıllara kadar İstanbul'un merkezi iş alam olan bu bölge zamanla bu özelliğini yitirmiştir. Oluşan değişimler ve gelişimler nedeniyle daha farklı binalarda çalışmak isteyen şirketler zamanla teknolojik özellikleri daha ileri düzeyde olan, prestijli yapıların yoğunlaştığı Büyükdere-Maslak aksına kaymaya başlamışlardır ve bu bölge günümüzde artık İstanbul'un merkezi iş alam olmuştur. Bu bölgenin yanında alt merkezlerin de bulunduğu İstanbul'da, Kozyatağı bölgesi de yüksek ofis binalarının son yıllarda sayılarının oldukça arttığı bir alandır ve araştırmamızın 3. çalışma aksıdır. Konumu, çevre yollarına olan uzaklığı nedeniyle oldukça elverişli olan bu bölgede de son on yılda büro binalarının sayısı oldukça artmıştır ve artmaya da devam etmektedir. İstanbul'un, büro binası yerleşim alanı olan bu üç bölgesinde yer alan binalardan bazıları üzerinde detaylı araştırmalar yapılmış, teknoloji kullanımları, plan şemaları ve mimari anlayışları değerlendirilmiştir. Ayrıca binaların hangi mimari üslubu yansıttıkları, kütle biçimleri ve cephe özellikleri anlatılmıştır.