Özet:
Yapı kabuğu sürekli olarak, dış çevrenin sıcaklığı, nemi, rüzgar ve güneşin ışınım etkisi altındadır. Bu etkenler sıcak hava ve soğuk hava koşullarında ayrı ayrı değerlendirilir.Güneşin ışınım etkisi ve hava sıcaklığı her iki hava koşulunda yapı içi ısısal konfor açısından önemlidir.Sıcak iklim bölgelerinde sıcak dönem soğuk dönemden daha uzun sürmektedir. Bu nedenle bu bölgeler için baskın olan sıcak dönem şartları soğutma yükü açısından önem taşımaktadır. Son yıllarda çevre kirliliği nedeniyle yaşanan iklimsel değişimler (sera etkisi, küresel ısınma gibi) enerji harcamalarını ve soğutma konusunu ön plana çıkarmaktadır. Bu çalışmanın amacı, sıcak nemli ve sıcak kuru iklim bölgelerinin analizi ve soğutma yükü hesabında kullanılan farklı iki yöntemin bir örnek yapı üzerinden değerlendirilmesidir.Bu çalışmada örneklemek amacıyla sıcak nemli iklim tipi için Antalya, sıcak kuru iklim tipi için Diyarbakır illeri seçilmiştir. İlk bölümde, çalışmayla ilgili bir giriş yapılmış, ikinci bölümde Antalya ve Diyarbakır illerinin iklimsel verilerine değinilerek iklimsel analizleri yapılmıştır.Üçüncü bölümde, soğutma yükünün tanımı ve bileşenleri üzerinde durulmuş ve soğutma yükünün hesaplanmasında farklı yöntemlerden Sıcaklık Farkı Yöntemi (Cooling LoadTemperature Difference-CLTD) ve Admittance Yöntemi tanıtılmıştır.Dördüncü bölümde, verileri ve fiziksel özellikleri belirlenen örnek bir yapı ele alınarak,Antalya ve Diyarbakır illeri için belirlenen 21 Temmuz tasarım günü için Sıcaklık Farkı yöntemi ve Admittance yöntemiyle soğutma yükü hesapları yapılmıştır. İki ayrı il ve iki ayrı yöntem sonucunda ortaya konan duyulur ve toplam soğutma yükü sonuçları belirlenerek, her yöntem kendi içinde değerlendirilmiştir.Sonuç bölümünde, iki yöntemin karşılaştırılması yapılarak farklılıklar ortaya konmuştur.