Özet:
Çevre ile insan ilişkisi, insan etkinlikleri sonucu canlıların yaşadıkları ortamın kirlenmesi şekline dönüşmüştür. Doğal ve yenilenemeyen kaynakların hızla tüketildiği ve tehlike sınırlarının aşıldığı günlerde çevre sorunlarının önemli boyutta arttığı görülmektedir. Çevre sorunlarının çözülebilmesi doğal ortamın yapısı, işlevleri ve dengesinin anlaşılması ile olanaklıdır. Bu nedenle, çevre ve çevrebilim kavramı ve bileşenleri incelenmeli, çevresel madde döngüleri, insan etkinliklerinin neden olduğu düzensiz değişikliklere dikkat edilerek korunmalıdır. Ozon tabakasının incelmesi, küresel ısınma, iklim değişikliği, asit yağmurları, doğal kaynakların tüketimi, hava, su, toprak, gürültü kirliliği ve radyoaktif kirlenme çevresel dengenin bozulmasına ve canlıların yaşam sürekliliğinin etkilenmesine neden olur. Sanayi Devrimi sonucu ülkelerde ekonomik politikaların değişimi, teknolojik gelişme, küreselleşme ve rekabet, üretim sistemini etkilemiş ve yeni yapı ürünlerinin, yapı ürünleri üretim tekniklerinin ve bu ürünleri yeni teknolojiler kullanarak üreten yeni işletmelerin oluşmasını sağlamıştır. Üretim yöntemlerinin hızla gelişmesi ve sürekli değişmesi kirletici kaynağının tanımını ve denetimini güçleştirmeye başladığı için çevreci yaklaşım öğeleri içinde kirleticilerin oluşmasını ve yayılmasını azaltan üretimler yaygınlaşmalıdır. Yapı ürünlerinin canlı ve cansız çevre sistem ile etkileşimi üretim süreci aşamalarında devam eder. Üretim yerlerinde uygulanan yanlış yöntemler, önlemsizlik ve duyarsızlık canlı ve cansız çevre sağılığını etkiler. Doğal çevrede artan olumsuzlukların ve çevre kirliliğinin odak noktasında yaşayan insanlarda sağlık sorunları ortaya çıkar. Yapı ürünlerinin yaşam döngüsü değerlendirmesi yapılarak olumsuz çevresel etkileri belirlenmeli ve çevre dostu üretilmeleri hedeflenmelidir. Kaynakların yönetimi, uygun teknoloji kullanımı, kayıpların önlenmesi, atıkların yönetimi, ürün ve iş güvenliği gibi üretim süreçlerinin çevresel etkilerini azaltan hedefler uygulanmalıdır. Bu çalışmada bugün sağlanan yarar ile gelecekte görülecek zarar karşılaştırılarak yapı ürünlerinin çevre dostu üretiminin gerekliliğini vurgulamak ve önemini ortaya koymak amaçlanmıştır.