Özet:
İnsanlık tarihi boyunca su üzerinde yerlesimlere rastlanmaktadır. Kamboçya ve Tayland gibi Uzakdogu ülkelerinde bir yasam sekli olan "su üzerinde yasam", gelismis Avrupa ülkelerinde,Amerika ve Kanada'da teknoloji destegi ile birlikte yepyeni bir boyut kazanmıstır. Suyla problemli bir iliski içinde olan Hollanda'da son 20 yılda yüzen evler, yüzen mahalleler projelendirilmis, insa edilmis ve Hollanda, biraz olsun suyla olan savasında öne geçebilmistir. Seyahat olgusu zaman içerisinde, özellikle Sanayi Devrimi sonrasında gelisim göstererek, is dısında tatil amaçlı seyahatler yapılmaya baslanmıstır. Bu seyahatler, kisinin öznel ortamının dısına çıkarak yeni kültürlerle tanısmasına olanak vermis ve bireysel gelisimine katkıda bulunarak dünya vizyonunu artırmıs, bu seyahatler modern insanı olusturan ögelerden biri haline gelmistir. Seyahat kültürü gelistikçe, seyahat araçları da degisim göstererek çaga ayak uydurmuslardır. Günümüzde, büyük yolcu gemileri 3000 kisilik yolcu kapasiteleri ile neredeyse yüzen sehirler haline gelmislerdir. Bugün mimar ve mühendisler yüzen büyük tatil köyleri-ada projeleri üzerinde çesitli çalısmalar yapmaktadırlar. Bunlar aynı anda 10.000 yolcuyu bir arada barındırabilecek,üzerinde otellerin, yüzme havuzlarının, marinaların olacağı kalabalık yüzen tatil köyleri,yüzen sehirler olacaklardır.Deniz üzerinde yasam, bilim adamlarını ve mühendisleri heyecanlandıran bir konu olmustur. Önümüzdeki yüzyıl içinde küresel ısınma sebebiyle deniz seviyesinin yükselmesi ile birlikte kıyılardan açıkta, deniz ve okyanuslar üzerinde yeni yasam alanları ihtiyacı gündeme gelecektir. Bunlar bir milyona varan nüfuslarıyla tümüyle yüzen sehirler olacaklardır. Bununiçin, uzun yıllardır üzerinde çalısılan projeler mevcuttur. Bu sehirlerin teknik olarak yüzdürülmesi ve hukuksal mesleleri tümüyle incelenmesi gereken önemli bir konudur.Karada yeterli genisleme alanı bulamayan yerlesik sehirler, kendilerini denizin üzerine dogru uzatmayı tercih edeceklerdir. Bu uzanma, bir eklenti-uzantı seklinde veya kıyıdan açıkta mekiklerle anakaraya baglanan bir sistemde olacaktır. Bagımsız yüzen sehirler ise sürekli hareket halinde dünya denizlerinde dolasacaklardır. Sözünü ettigimiz, su üzerindekurgulanacak bu yeni yasam formatları birçok mimari, teknik ve sosyal soruyu da beraberinde getirecektir.