Özet:
Bu çalışmada mimarlıkta adapte edilebilir ve güncellenebilirliğe yönelik bir araştırma yapılmıştır. Güncellenebilirlik kavramının mimaride kullanılabilme olasılığı düşünülmüş ve güncellenebilirlik kavramı araştırılmıştır. Güncellenebilirlik bir oluşumun, yeni çağa adapte olabilmesi için kendinde geliştirdiği yeniliklerin tümüne denebilir. Mimarlıkta olan ilişkisine bakılacak olursa teknolojik yeniliklerle ortaya çıkan gelişimin, tasarıma kendi ana konseptini bozmadan entegre etmesi olabilir. Yeniyi önceden bilemeyiz. Bugünün yenisi yarının eskisidir. Bu ana düşüncelerden yola çıkılarak önceden bilmediğimiz yeniliklere açık sistemler tasarlanabilirliğine yönelik bir araştırma yapılmıştır.Geleceğe yönelik ihtiyaçlara göre esnek ve adapte edilebilir sistem geliştirmek için, tasarım sürecinin başında uzun süreli bir proje olarak düşünmek gerekmektedir. Yapılan tasarımın sistem içinde varlığının devamı için sürdürülebilir olması ayrıca uyum sağlayabilen,uyarlanabilen, düzenlenebilen bir yapıya sahip olması gerekmektedir.Adapte edilebilir mimarlık, binayı çok sade, yalın bir tasarımla bitirmek ve kullanıcı ihtiyaçlarına açık bırakmaktır. Kullanıcı kendi seçimlerini ve yaşam tarzını mekana yansıtacak ve bu noktada gelişen teknolojinin imkanları ile birlikte hareket eden güncellenebilir mimarlık, kendini sürekli yenilemek durumunda kalacaktır. Bu düşünceyi bir bilgisayar programına da benzetmek mümkündür. Örneğin herhangi bir CAD programının ilk kullanıma sunulduğu zamanki hali, şu andaki kullanıma sunulduğu halinden çok farklıdır.Programlar kullanıcı ihtiyaçlarına, yeni teknolojilere ve bilgisayar sistemlerine göre yeni sürümlerini piyasaya sürmektedirler. Böylece program, gelişen teknolojiye adapte olup ayakta durabilmektedir. Aksi halde yenilikleri takip edemeyecek, kullanımı gereksiz görülüp terk edilecektir. Mimaride zaman ve ekonomik tasarruf birbirine paralel şekilde hareket etmelidir. Örneğin sürekli kendini yenileyen hazır giyim sektörüne baktığımızda fonksiyonu tamamen sağlam olsa dahi sadece moda için yapılan alışverişleri görürüz. Bu durumu, bir yapının herhangi bir konstrüksiyon problemi olmadan sırf modası geçmiş diye terk edilip yeniden yapılandırılmasına örnek olarak gösterebiliriz. Böyle bir durum hem zaman hem emek hem de ekonomik açıdan boşa harcanmışlıktır. Tüketiciye sunulan bir alternatif olarak, yapının uyarlanabilme ve kendini güncelleyebilme özelliğinin düşünülmesi asıl göz önünde bulundurulması gereken noktadır. Bu bağlamda zaman, emek ve para tasarrufu sağlanmaktadır. Yapıların işleyişi ve kullanımının kolaylaştırılması açısından önemli olan "esnek sistemler" şimdiye kadar hep incelenmiş ve günümüz teknolojisinde uygulanmıştır. Bu çalışmada da esneklik kavramı irdelenmiş, esas olarak esneklik kavramının uyarlanabilir ve güncellenebilir mimarlıktaki yeri incelenmiştir. Uyarlanabilirlik, ihtiyaçlar sürekli beklenenden fazla olsa bile değişikliklerin modifikasyonlarla gerçekleşebilmesidir. Bu gerçek dışı gibi gözükebilir çünkü gelecekte ne kadar ve ne sebeple ilave kapasiteye ihtiyaç duyulacağının tahmini güçtür. Bina sistemlerine uyarlanabilirliğin dahil edilmesi, enerji kullanımı ve sürdürülebilirlik gibi uzun dönemlerden beri süregelen diğer konuları da ilgilendirmektedir. Uyarlanabilirlikle birlikte, sürdürülebilir seçeneklerin değerlendirilmesi de gerekmektedir.