Özet:
Fildamı Sarnıcı İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Osmaniye Mahallesi'nde, 60 ada, 154 pafta, 4 parselde yer almaktadır. Sarnıcın doğusunda Ekrem Kurt Bulvarı ve Veliefendi Hipodromu, kuzeyinde Çobançeşme Sokağı, güneyinde Marmara Denizi ve batısında da Fildamı Sokağı bulunmaktadır.Fildamı Sarnıcı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 26.01.1964 gün 2341 sayılı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir.İstanbul'a Roma ve Bizans döneminde kent dışındaki kaynaklardan getirilen suyun depolanması ve ayrıca kuraklık ve kuşatmalar gibi olağan dışı hallerde kullanılmak üzere üstü açık ve kapalı birçok sarnıç yapıldığı bilinmektedir.İstanbul içinde bulunan açık sarnıçlar genellikle kare ve dikdörtgen planlı, yüksek ve kalın duvarlı, 5.-6. yüzyıl su yapılarıdır. Sarnıçların sularını küçük kaynaklardan ya da yağmur ve sel sularından sağladıkları, suyu uzun süre tutmak için yapılmayıp, başka kanallardan gelen suları biriktirerek, şehir içindeki kanallara dağıtılması amacıyla yapıldığı bilgisine sahibiz.İstanbul kenti içinde bulunan üstü açık dört sarnıçtan üç tanesi sur içinde, Fildamı Sarnıcı ise sur dışında Bakırköy İlçesi'nde bulunmaktadır. Erken dönem Bizans yapısı olan sarnıç, tarihi yarımadadaki diğer Bizans açık sarnıçlarına göre özgün halini günümüze kadar önemli ölçüde korumakla birlikte, diğer açık sarnıçlarda rastlanmayan özellikleri ve kendine özgü mimari nitelikleri ile farklı bir yere sahiptir.Fildamı Sarnıcı, batıdan doğuya inen ve eğimi %5-24 arasında değişen bir arazi üzerinde bulunan dikdörtgen planlı kargir bir yapıdır. Yapının iç boyutları yaklaşık 76x127 m, dış boyutları net ölçü alınamayan kuzey duvarında 65.00 m ve güney duvarında 73.5 m'dir. Doğu cephesinde dış ölçüsü 135.50 m olan yapının batı duvarı zemin altında kaldığından dolayı dış ölçüsü alınamamıştır. Yapı içinde ortalama duvar yüksekliği zemin kotundan itibaren yaklaşık 11 m'dir. Yapı içerisine, kuzey duvarında bulunan muhdes bir boşluktan girilmektedir.Fildamı Sarnıcı'nın kuzey duvarında 1 adet, güney duvarında 2 adet olmak üzere toplam 3 adet tuğla kemerli pencere bulunmaktadır.Sarnıcın duvarları kuzey ve güney cephelerde 4.10 m olarak aynı kalınlık ve biçimdedir. Doğu duvarının kalınlığı ise niş duvarları ile birlikte 7.00 m'dir. Batı duvarının görünen iç kısmı doğu duvarının dış cephesi gibi nişli duvar düzenindedir. Dıştan toprak zeminle kapalı olan duvarın kalınlığı net olarak ölçülememekte ancak ölçülebilen duvar kalınlığı 4.20 m'dir. Duvarların kesiştiği iç köşelerde yarıçapı yaklaşık 3.25 m olan, çeyrek daireye yakın planlı destek duvarları bulunmaktadır.Fildamı Sarnıcı'nın kuzey ve güney duvarlarının iç yüzeylerinde, üzeri tuğla kemerli, dikdörtgen planlı, yapı içine inen merdivenin alt yapısına ait olduğu düşünülen kargir ayaklar yer alır. Günümüzde kuzey duvarında 5 adet, güney duvarında ise 6 adet ayak kalıntısı vardır. Ayakların arasındaki açıklıklar farklı ölçülerdedir. Güney duvarında yer alan ayaklar arasındaki en dar açıklık 2.40 m, en geniş açıklık 5.40 m'dir. Kuzey duvarında ise en dar açıklık 3.40 m, en geniş açıklık 6.30 m'dir.Sarnıcın uzun kenarları olan batı ve doğu duvarlarının doğu yüzleri, bu yönde inen arazi eğimine uygun olarak nişli duvarlarla desteklenmiştir. Batı duvarının iç yüzeyinde 19, doğu duvarının dış yüzeyinde ise 21 adet yarım daireye yakın planlı niş bulunmaktadır. Doğu duvarındaki nişlerin güneydeki son ikisi (20 ve 21. nişler) diğerlerinden farklılık göstermektedir. 20. nişin içinde kaynaklarda ne zaman yapıldığı belirtilmeyen, malzeme ve yapım tekniği bakımından farklılık gösteren düzensiz moloz taş örgülü, daire planlı bir bölüm bulunmaktadır. 21. nişin üzeri ise tuğla örgülü, çeyrek daire planlı bir kubbe ile örtülmüş olup yapısal kullanımı konusunda bir iz bulunmamaktadır.Tez çalışması, sarnıcın mevcut durumunun gerekli ölçüm ve çizimlerle, ayrıntılı bir şekilde belgelenmesinin yanı sıra, yapıdan elde edilen veriler ve mevcut kaynaklardan edinilen bilgiler doğrultusunda restitüsyon önerisinin hazırlanmasını ve sarnıcı tehdit eden iç ve dış etkenlerin saptanarak, mevcut yapı estetiğinin korunması konusunda yapılabilecek ilk müdahale önerilerini içermektedir.