Özet:
Günümüzde dünya, küreselleşme doğrultusunda hızlı bir değişim süreci geçirmektedir. Dünya hizmet ticaretinin yaklaşık %30'u oluşturan turizm de, bu değişimden payını almaktadır. Yapılan araştırmalar, turizm pazarında eğilimlerin farklılaştığını, değişen değer yargıları ve tüketim kalıpları sonucunda turistlerin tercihlerini artık kültürel turizmden yana yaptıkları ortaya çıkarmışlardır. İstanbul, Türkiye içindeki en büyük merkez, küresel sermayenin en yoğun, etkin gözlemlendiği kent olarak, tarihi, kültürel birikimi, doğal değerleri ve stratejik konumu ile oluşturduğu potansiyel doğrultusunda günün turist profili tercihlerinde öne çıkmaktadır.Küreselleşen dünya ekonomisine ve uluslararası iş çevrelerine, İstanbul üzerinden uyum sağlamayı hedefleyen politikalar, kentteki turizm yatırımlarını biçimlendirmiştir. Bu yatırımlar sonucu, uluslararası alanda büyük ölçüde tanıtım sağlanmış, kentteki turizm hareketleri çoğalmıştır. Bu bağlamda yetersiz kalan yatak kapasitesi, mevcut otellere yapılan ekler ve çok sayıda yeni otelin inşasıyla giderilmiştir. Kentte, 1954 yılında Hilton Oteli ile başlayan nitelikli otel yapılarının sayısı 2008 yılında 31'e (turizm işletme belgeli) ulaşmıştır. Otellerin sayısındaki artışla beraber otel tasarım girdileri de çeşitlenmiştir. Bu çeşitlenmede, teknoloji ve hizmet anlayışındaki gelişmeler ile bu gelişmeler doğrultusunda değişen tüketici-işletmeci talep ve beklentileri, mimari eğilimler, mekansal-işlevsel gereklilikler etkilidir.Bu çalışma, İstanbul'daki beş yıldızlı kent otellerinde, yaşanan gelişmeler ve değişimler doğrultusunda değişen sosyal yapının mekansal organizasyona yansımasını tartışmaktadır. Tezin alan çalışması bölümünde, kentte ilk turizm yatırımları doğrultusunda yaptırılan Hilton Oteli, Çınar Oteli, Divan Oteli ile güncel turizm etkileri doğrultusunda tasarlanan Marriott Otel Asia, Grand Cevahir Otel ve Ramada Plaza Otel'leri incelenmiştir. Uygulanan mekan dizim analiz yöntemi sonucu elde edilen veriler ile farklı iki dönemde tasarlanan beş yıldızlı kent otellerinin mekansal organizasyonlardaki farklıklar ve benzerlikler tespit edilmiştir. Bununla beraber mekansal organizasyonda, mahremiyet düzeyi kontrolünde sınır ve ara yüz oluşturan fiziksel yöntemler de ortaya konmuştur.