Özet:
20. yüzyılın beraberinde getirdiği değişimler, coğrafi mekan sınırlarının belirsizleşmesi, insan, kültür, bilgi ve sermaye akışlarının küresel ölçekte gerçekleşmesi, tüketime dayalı hizmet anlayışı gibi olgular yaşam biçimlerinin yanı sıra kentsel ve mekansal kullanımlarda da değişimlere neden olmuştur. Bu bağlamda ortaya çıkan gösteri odaklı ikona eğilim gösteren yeni bir yapı anlayışı, kentlerin küresel haritada yer edinme ve tanınma amaçlı tasarlanan yeni kent imajlarının en baskın öğesi haline gelmiştir.Kentsel ve ekonomik alanda çöküşe geçen kentler, küresel olarak yeniden yapılanma süreci ve kentsel rekabet ortamında, yenilenen fiziksel çevre ve imajları ile sanayi kentinden hizmet kentine dönüşmüşlerdir. Bu süreçte, gittikçe önem kazanan kültür ve turizm kavramları ile biçimlenen kentler ve kentsel projelerin odağında yer alan ikonik kültür yapıları birbirleri ile yarışmakta, dönüşüm ve yeni kentsel imaj oluşum süreçlerinde ayırt edilebilir olmak adına etkin birer araç kullanılmaktadırlar.Çalışmada, değişen kentsel kullanımlar bağlamında ikonik yapı kavramı, bu yapıların kentlerin dönüşüm süreçlerinde ortaya çıkan kültür ve turizm eksenli kentsel projelerdeki yeri araştırılarak, dönüşüm süreci, kent ve kentsel yaşantıya etkileri İspanya'dan Valencia ve Bilbao kentleri üzerinden incelenmiştir.