Özet:
Mimarlık, insanları etkileyen doğal,toplumsal ve kültürel dış faktörlerin tümünü kapsayan çevreye etki eden bir sanattır. Sürdürülebilir Mimarlık, çevreci ve ekolojik mimarlıktan çok daha kapsamlıdır. Binaya "yeşil bina" ünvanını, yer seçimi, tasarım, binalarda kullanılan yapı malzemelerinin özellikleri, yapım tekniği, atık malzemelerin yeniden kullanımı konularındaki yaklaşımlar vermektedir. ?Yeşil Bina? kavramı bir çok ülkede yasal düzenlemeler ve gönüllü bazda oluşturulan sertifikasyon sistemleri ile hayata geçirilmektedir.Enerji etkin-ekolojik bina tasarımında tasarımcılar içgüdüsel olarak aldıkları çevresel sürdürülebilirlik kararlarını, ölçme, değerlendirme, yorumlamada yetersiz kalmaktadırlar. Projenin tasarım aşamasından itibaren tasarım kararlarını etkileyen en genel konular arsa konumu, büyüklüğü, yönü, kullanıcıların gereksinmeleri gibi mimarların tasarımlarını geliştirmesinde ilk aşamada yararlandıkları verilerdir. Bu verilerin içgüdüsel olarak algılanmadan, bilinçli bir düzende ele alınıp değerlendirilmesi ve tasarımı nasıl etkilediklerinin anlatılabilmesi sistematik tasarım yaklaşımını gerektirmektedir.Çalışmada, çevre- ekoloji kavramlarının tanımları, çevre-mimarlık ilişkisi ve sürdürülebilir mimarlık tanımı, sürdürülebilir mimarlığın dünyada ve Türkiye'de gelişimi, yapıların sürdürülebilirlik açısından değerlendirilmesinde kullanılan sertifikasyon sistemleri ele alınmakta, sertifikasyon sistemlerinin tasarımcıyı yönlendirmesi, enerji-etkin bina tasarımında sistematik tasarımın yeri ve önemi, bu amaçla geliştirilen simülasyon destekli bina performans analizi programları incelenmektedir. Çalışmanın son aşamasında Bahriye Üçok anaokulunun yıkılıp, yerine inşa edilmesi planlanan enerji-etkin anaokulu tasarımının hedefleri ve ilk çalışmaları ele alınmaktadır.