Özet:
İnşaat sektörü, ulusal gelire yaptığı katkı, yarattığı büyük istihdam ve diğer sektörler ile yoğun ilişkileri düşünüldüğünde ekonominin en önemli iş kollarından birisi olarak öne çıkmaktadır. Yapı üretiminde amaç üstlenilen projeyi belirtilen süre ve kaynaklar dahilinde, taahhüt edilen kalitede bitirebilmektir. İnşaat işleri, çeşitli faaliyetleri ve farklı gruplardan meslek insanlarının resmi veya resmi olmayan yollar ile bir arada çalışmasını gerektiren karmaşık bir yapı gösterir. Bu karmaşık yapı beraberinde riski ve belirsizlikleri getirir. Dolayısıyla bu çok parçalı ve öncelikli hedeflerin kendi çıkarlarına yönelik olabilmesi nedeniyle projenin belirlenen süre, maliyet ve kalite koşullarında tamamlanması riske girmektedir. Bu durum çatışmaların ve anlaşmazlıkların çıkmasına neden olmaktadır. Ortaya çıkabilecek çatışma ve anlaşmazlıkların en aza indirgenmesi ya da mümkünse hiç oluşmaması için gereken etkenler incelenip, önlemleri alınmalıdır.Yapı üretiminde bir projenin girişim-tasarım-yapım-teslim-işletme aşamalarının tüm süreçlerinde çatışma ve anlaşmazlık görülebilmektedir. Ülkemizde inşaat faaliyetlerinin 1960 yıllarında başlayan görünür artışıyla beraber, çatışma olgusunun organizasyonel yapılar için faydalar sağlayabileceğine de dikkat çekilmiştir ve çatışma yönetimi yapım yönetiminin önemli parçalarından birini oluşturmuştur. Çatışma yönetimi gerektirdiği gibi uygulansa da proje süreci her zaman belirsizliklerle doludur ve kaçınılmaz çatışmalar iyi yönetilmediği takdirde sonu yargıya varan anlaşmazlıklara dönüşür. Fakat yargı süreci uzun, maliyetli ve genelde projenin başarısızlığı ile sonuçlanan bir çözüm yöntemidir. Anlaşmazlık çözüm yolları ise devamlı değişmekte ve gelişmektedir.Anlaşmazlık çözüm yolları iki bölümde incelenebilir, Resmi Uyusmazlık Çözüm Yolları (Formal Dispute Resolution) ve Alternatif Anlaşmazlık Çözüm Yolları (Alternative Dispute Resolution = ADR). Resmi anlaşmazlık çözüm yolları taraflar için daha masraflı ve uzun ancak elde edilecek sonuçlar açısından daha bağlayıcı ve kesin süreçlerdir. Resmi anlaşmazlık çözüm yolları "resmi yargı (litigation) ve tahkim (arbitration)" olmak üzere ikiye ayrılabilir. ADR metodları ise: "müzakere, arabuluculuk, partnering, hakem-bilirkişilik, kısa yargılama(mini-trial), vakıa saptaması (fact-finding), arabulucu-hakem (med-arb), tahkim (advisory arbitration), üç kişilik tahkim heyeti (tripartite board of arbitration), yargısal arabuluculuk (judicial mediation) gibi diğer yeni ve karma usuller (hybrid dispute resolution processes) olarak değerlendirilebilir.İnşaat sözleşmesi taraflarının proje süreci boyunca anlaşmazlıklardan asgari düzeyde korunabilmeleri, taraflar arasında yapılan sözleşmelerin içeriğinde anlaşmazlıklarla ilgili her türlü konuyu içermesiyle sağlanabilmekte ve bu durum büyük önem taşımaktadır.Sözleşme aşamalarında veya bir başka deyişle hazırlanma, uygulanma, anlaşmazlıkların taraflar arasında çözüme bağlanma sürecinde, dava tasarıları ve ekleri hazırlanırken, proje içinde yer alan tüm meslek profesyonellerin (yönetici, işletmeci, mimar, mühendis, hukukçu) kendi sorumluluk alanlarında uzmanlaşmış, gereği kadar hukuk bilgisine sahip ve işbirliği bilincinde olmaları gerekmektedir.Sonuç olarak yapı üretiminde taraflar arası çatışma ve anlaşmazlıkları önlemek için yetki ve sorumlulukların, bu anlaşmazlıklara zemin hazırlayan nedenlerin yapı üretiminde yer alan tüm meslek profesyonellerine belirtilmesi gereklidir.