Özet:
Kent, tüm faaliyetlerin ve yapıların ulaşım, alt yapı, sosyal donanım ve kuruluşların bir arada çalışmasını sağlayan bir sistemdir. Yaşanılır bir biçimde gelişebilmesi, kent planlarının doğru biçimde uygulanması ile mümkündür.Dünya da kapitalin ve üretimin kontrol edildiği, iletişim, ulaşım ve politik bağların güçlü olan kentler bulunmaktadır. Bu kentlerde kent merkezlerinin dönüşümü devlet ve özel sektörün kapsamlı ve programlı bir şekilde bölgeyi bir bütün olarak ele alıp planlaması sonucu yaşanmaktadır. Türkiye de ise kent merkezleri kapsamlı ve programlı bir planlamadan yoksun şekilde bu dönüşümü yaşamıştır.İstanbul, Türkiye'nin en yoğun nüfuslu, ulusal ve uluslararası ticaret merkezi'dir. Geçmişten günümüze metropol özelliğini koruyan, giderek bir Dünya kenti olarak da değerlendirilen ve tüm sektörlerin faaliyet gösterdiği bu kentte kent merkezleri de zaman geçtikçe değişime uğramıştır. Günümüzde İstanbul'un yeni kent merkezlerinden biri (Merkezi İş Alanı) Büyükdere aksı ve yakın çevresidir. Büyükdere aksı,1990'lardan sonra fiziksel çevresinde hızlı bir dönüşüm yaşamıştır. Ancak bu bölgenin yaşadığı hızlı dönüşüm beraberinde bazı sorunları da ortaya çıkardığı varsayılmaktadır. Bölgede uygulanan planların, aksın gelişimini doğrudan etkilediği düşünülmektedir.Bu çalışmada, Büyükdere Caddesi ve yakın çevresinde meydana gelen yüksek yoğunluklu yerleşim dokusu, parsel ölçeğinde uygulanan projelerin arazi kullanımları ile incelenmeye çalışılmış, kamuya bırakılan donatılar (kamu terkleri), arazi kullanımları, uygulanan plan tadilatları ve kente getirdiği etki, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarından elde edilen kaynaklarla incelenmiştir. İmar plan notlarının ne derece uygulandığı değerlendirilmiş, doğru uygulamalar yapılması durumunda bölgenin gelişimi üzerine imar planları ve mimari çözümler bağlamında tahmini modeller oluşturulmuştur. Bölgede uygulanan arsa politikaları ve imar süreçleri ile ilgili genel sonuçlara ulaşılmıştır.