YTÜ DSpace Kurumsal Arşivi

Bir sürdürülebilir kent modeli: Yavaş şehir hareketi

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisor Prof. Dr. Bülent Tarım
dc.contributor.author Özkan, Hakkı Can
dc.date.accessioned 2018-08-01T12:16:06Z
dc.date.available 2018-08-01T12:16:06Z
dc.date.issued 2011
dc.identifier.uri http://localhost:6060/xmlui/handle/1/11537
dc.description Tez (Yüksek Lisans) - Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011
dc.description.abstract Endüstri devrimi, Fordist üretim, teknolojik gelişim derken dünya küresellik kavramı altında tek bir pazar haline gelmiş, güçlü kapital ekonomiler bu pazarda etkili olabilmek için üretim-tüketim dengelerini kendi lehlerine şekillendirmişlerdir. Dünyanın her yerine aynı üretim standartını taşıyıp, tüketicileri de bu aynılaşmaya çekmek için stratejiler yaratılmaktadır. Bu aynılaşma her coğrafyaya yayılmakta ve yerel üretim bu büyük dış ekonomi ile mücadele edemez duruma gelmektedir. Üreticiler, tüketim ne kadar yalın, sorgusuz ve hızlı olursa pazardan o kadar kazanç elde edebileceklerinin farkında olarak bu standartlaşmayı kabul ettirme çabasındadırlar. Bu çaba sayesinde hergün aynı şeyleri çok hızlı tüketen ve sorgulamayan toplumlar (pazarlar) oluşmasına neden olmaktadır. Bu sayede dünya genelinde, her coğrafyaya her millete ait kültürler kendi mikroekonomilerini bu üretim devleri ile rekabete sokamamakta ve neticesinde dönüşmeye, aynılaşmaya ve standartlaşmaya maruz kalmaktadırlar. Kültürel çeşitliliğin nesli tükenmektedir. Kültürlerin en önemli bileşenlerinden biri olan yemek (mutfak) yavaş yavaş yok olmakta, yerini kapital şirketlerin standart üretimlerine kaptırmaktadırlar. Kültürel yapıları ve mutfaklarıyla övünç duyan bir grup İtalyan, bu kültür yozlaşmasına dur demek için kendi mutfaklarını koruma altına alan bir hareket başlatmış, sonraları bu koruma tüm dünyadaki özgün mutfakları ve yeme alışkanlıklarını kapsar hale gelmiştir. Slowfood, yani "Yavaş Yemek" denilen hareket, her kültürün kendine özgü yerel ürünlerini ön plana çıkarmaya, insanların yemek yeme alışkanlığını kapitalist dünyanın istediği gibi hızlı bir şekilde bitirilmesi gereken bir ihtiyaç olmaktan çıkartıp, yemek yemeyi bir keyif, bir zevk haline getirmeye çalışmaktadır. Bu zevk aslında sadece yemek yemeyi değil, koşturarak geçirdiğimiz hayata daha sakin, daha duyarlı, daha tadını çıkartarak bakmamız gerektiğini anlatmaktadır. Bu hareketle aynı felsefeyi taşıyan cittaslow, yani "Yavaş Şehir" kavramı da kültürel zenginliklerin ve yaşam kalitesinin kent ölçeğinde korunduğu ve savunulduğu bir hareket olarak doğar. Çevreye duyarlı, yerel ekonomisi ile dış ekonomiye bağlı olmayan, her türlü sanatsal faaliyet, eğitim, enerji ve tesis konusunda kendi kendine yetebilen kentleri örgütleyen bu hareket, -tezin yazıldığı tarih itibariyle- tüm dünyada 24 ülkede, 147 şehirde benimsenmiş ve sürdürülebilir bir kent olma yolunda konulmuş 60'a yakın kriteri kentlerde gerçekleştirmeye çalışmışlardır. Bu kriterler, çevre, altyapı, yerel üretimin korunması, kentsel kalite için teknoloji ve tesis oluşturma, konukseverlik ve bilinçlendirme başlıkları altında toplanmıştır. Bu tez kapsamında "yavaşlık" felsefesini kendilerine politika eden kentler ve o kentlerin bu hususta ne tip uygulamalar yaptıkları anlatılmaktadır. Yapılan uygulamalar incelenmiş ve kentlerin kendi kültürel varlıklarını sürdürebilmeleri için neler yapmaları gerektiği önerilmiştir.
dc.subject Yavaş şehirler
dc.subject Sakin şehirler
dc.subject Cittaslow
dc.subject Sürüdürlebilir kentler
dc.subject Okolojik kent
dc.subject Çevreci kent projeleri
dc.title Bir sürdürülebilir kent modeli: Yavaş şehir hareketi
dc.type Tez


Bu öğenin dosyaları

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster