dc.description.abstract |
Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyıl boyunca yaptığı reformlarla devlet sistemini yeniden düzenlemeyi ve Avrupa devletlerinin karşısında uğranılan askeri yenilgiler sonucu kaçınılmaz bir biçimde içine girdiği gerileme ve parçalanma sürecini durdurmayı amaçlıyordu. 19. yüzyılın son çeyreği ve 20. yüzyılın başındaki, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarını kapsayan Sultan II. Abdülhamit'in saltanatı sırasında, elde kalan bölgelerindeki kopmaların önlenmesi için, devletin ve sultanın gücünü, içeriye ve dışarıya yönelik sergileyecek bir imparatorluk imajı oluşturulmasına çalışılmıştır. Devletin ve sultanın simgesel varlığının imparatorluk geneline yayılmasıyla, bu bölgelerin halklarının devlete bağlılıklarını arttırılması amaçlanmıştı. Osmanlı kentlerinin batılı devletler ve batı ekonomileri ile yaşadığı etkileşimler sonucu içine girdiği ekonomik ve sosyal dönüşüm 19. yüzyıl boyunca giderek yoğunlaşmış ve kentlerin gelişimini hızlandırmıştı. Gelişen Osmanlı kentleri, bu dönemde yaptırılan bir dizi yeni kamu yapısı, meydan düzenlemeleri, saat kuleleri ve benzer anıtlarla imparatorluk genelinde benzer bir tarza ve yüze sahip hale gelmiştir. Bu çalışmada, siyasi ve stratejik önemi bulunan kentlerin ve imparatorluğun önemli vilayet merkezlerinin gelişimi mimarlığın, iktidarın sergilenmesinin bir biçimi olarak törenler, kamu yapıları ve simge yapılar aracılığı ile devletin gücünü yansıtma ve imparatorluğun bütünlüğünü sağlamaya yönelik kurgulanan imparatorluk imajıyla bağlantılı olarak ele alınışı incelenmiştir. |
en_US |