Özet:
Geçmişte, özürlüler toplumun değersiz ve dışlanmış bir bölümünü oluşturmaktaydı. Toplumun bütününden fiziksel olarak farklı olanlar, normal insanlar tarafından geleceği olmayan isimsiz topluluklar olarak değerlendirilmekteydi. Günümüzde toplumsal bilincin gelişmesiyle beraber, toplumun özürlüleri algılamasında da önemli ilerlemeler oldu. Ancak, özürlülere karşı ayrımcılığı yasaklayan özel yasalara karşın, hala özürlü insanlar, toplumun bütün eğitim ve istihdam olanaklarına erişimde ayrımcılıkla karşılaşmaktadırlar. Özürlüler için çeşitli fiziksel ve kurumsal engellerle dolu günümüzde, temel sorun, özürlülerin nasıl korunacağı değil onların topluma eşit şekilde katılımının nasıl sağlanacağı olmalıdır. Bu sorunun göz ardı edilmesi, toplumun geneline getireceği sosyal maliyetin yanında ekonomik bir maliyet de yaratacaktır. Tezin ana varsayımı, engelsiz bir toplum yaratılması için harcanacak giderin, özürlülere karşı iktisadi ve sosyal hayatta süregelen ayrımcılığın doğurduğu maliyetten az olacağıdır. Toplumun bütünü için kültür, eğitim ve eğlence merkezi olan müzelerin, özürlülerin toplumla bütünleşmesi için önemli rolü vardır. Kendilerini geçmişin kutsal savunucuları rolünden kurtaran modern müzeler, ziyaretçilerinin de istek ve ihtiyaçlarım dikkate almaktadırlar. Müze ziyaretçilerinin göz ardı edilemeyecek bir bölümünü de özürlü insanlar oluşturmaktadır. Bütün müze hizmetlerine özürlülerin de erişiminin sağlanması modern müzeler için bir gerekliliktir. Müze hizmetlerine erişimin sağlanması, özürlülerin müzeyi "diğerleri"yle beraber eşit şartlarda ziyaret etmelerini sağlayacaktır. Müzelerin özürlülerin topluma katılımı konusunda üstlendiği rolü, ABD ve AB 'deki üç, İstanbul'daki iki müze örneğinde inceleyerek somut önerilere ulaşmayı amaçlayan ve beş bölümden oluşan tezin ilk bölümünde, tüm çalışmaya ışık tutacak ve veri tabanı oluşturacak özürlüler ile ilgili tanımlar açıklanmıştır. İkinci bölümde, ABD, AB ve Türkiye'deki özürlülere yönelik yasalar incelenmiştir. Bu bölümde ayrıca ülkelerin özürlülere yönelik politikalarının ayrılmaz bir parçası olan özürlülerin istihdamı da incelenmektedir. İstihdam ile ilgili rakamsal veriler ve hukuki uygulamalar ilk bölümdeki sıralamaya sadık kalınarak açıklanmıştır. Son üç bölümde, klasik müzecilik ile çağdaş müzecilik arasındaki farklar ortaya konarak günümüz müzelerinin toplum ile iletişimi incelenmiştir. Bu bölümün sonunda, ABD ve AB 'deki altı müzenin, sırasıyla National Air and Space Museum, the British Museum, the Royal Museum of Scotland, Modern Sanat Müzesi(MOMA), Glasgow Müzesi ve Laing Sanat Galerisi'nin, özürlülere yönelik hizmetleri araştırılmış ve Türkiye'deki iki müzenin, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Harbiye Askeri Müzesi, özürlere yönelik hizmetleri ile karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma sonucunda, ülkemizdeki müzelere, özürlüler için geliştirmeleri gereken çeşitli hizmet önerileri getirilmiştir.Ill Belirtilen hizmet önerileri, ülkemizdeki tüm müzeler için geçerlidir. Ayrıca, özürlülerin normal insan kabul edileceği tüm alanlarda, uygulanması zorunlu öneriler olarak da değerlendirilebilir. Tezin çıkış noktası, özürlülerin "normal" kişiler olarak engellerden arındırılmış, iletişimli ve erişebilir bir yaşam düzenine kavuşturulmalarıdır.