dc.description.abstract |
Bu çalışmada Türkiye'de 2006- 2013 yılları arasında halka açılan 97 şirkete ait
veriler analiz edilerek, ilgili yıllarda ülkemizde düşük fiyatlandırmanın varlığı
araştırılmış, düşük fiyatlandırmanın halka arzda kullanılan satış yöntemlerine göre
değişiklik gösterip göstermediği incelenmiştir. Buna ek olarak hisse senetlerinin
kapanış fiyatı ile ilk günkü toplam işlem hacmi verileri elde edilerek, veriler arasında
bir ilişkinin olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Düşük fiyatlandırma olgusu,
ilk gün ve ilk hafta anormal getirilerini kapsayan kısa dönem; birinci ay anormal
getirilerini kapsayan orta dönem ve üçüncü ile altıncı ay anormal getirilerini
kapsayan uzun dönem için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Çalışmanın bulgularına
göre, kısa dönemde hisse senedi performanslarının yüksek olduğu, tüm yıllarda
ortalama %7,51 ilk gün anormal getiri ve %14,10 ilk hafta anormal getiri elde
edildiği görülmüştür. Orta dönemde ise ortalama anormal getiri oranı, %9,85 olarak
hesaplanmıştır. Üçüncü ve altıncı ay verilerinin baz alındığı uzun dönemde de
anormal getirilerin ortalamaları sırasıyla %9,57 ve %11,93 olarak hesaplanmıştır.
Elde edilen bulgulardan yola çıkarak 2006-2013 yılları arasında halka arz olunan
hisse senetlerinin gerçeğe uygun değeri üzerinden fiyatlanmadığı ve ilgili yıllarda
Borsa İstanbul'da düşük fiyatlandırmanın yapıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Halka
arzda kullanılan satış yöntemlerinin ise düşük fiyatlandırma üzerinde bir etkisinin
olmadığı, yöntemlere göre elde edilen ortalama anormal getiriler sonucu oluşan
farklılıkların rastlantısal olarak ortaya çıktığı sonucuna ulaşılmıştır. Hisse
senetlerinin ilk günkü fiyatı ile işlem hacmi arasında ise pozitif yönlü zayıf bir ilişki
tespit edilmiştir. Türkiye ve yurt dışı piyasalarında konu ile ilgili yapılmış
çalışmaların bulunması ile birlikte, incelenen zaman aralığının ve fiyat performansını
belirlemeye yönelik dönemlerin farklı belirlenmesi nedeniyle, bu çalışma ile
literatüre katkı sağlanılacağı düşünülmektedir. |
en_US |