Özet:
Şehirler doğal ve insani tehditlere karşı oldukça hassas olan dinamik, karmaşık ve birbirine bağlı sistemlerdir. Kentler birbirine bağlı altyapılar gibi insan yaşamını cazip kılan özelliklerin yanı sıra deprem vb. doğal afetler üzerinde de yüksek riskler taşımaktadır. İnsan yaşamının bir parçası olan bu riskler, insan toplumlarının sürdürülebilir kalkınmasını etkilemektedir. Bu nedenle, afetle ilgili görüşlerin büyük çoğunluğunda, kırılganlığın azaltılmasından artan esnekliğe doğru kaydığı görülmektedir. Doğal afetler, insan yerleşimlerinin tahrip edilmesindeki en önemli faktörlerden biridir. Doğal afetlerin insan yerleşimleri, özellikle kentler üzerindeki etkilerinin incelenmesi, kent planlamacılarının önemli konularındandır. Kentleşmenin gelişmesinden bu yana tüm yapısal değişimlere rağmen, şehre her zaman doğal afetler olarak kabul edilen gerçekler eşlik etmektedir. Bu bağlamda deprem, uzun zamandır insanların çözüm bulmaya çalıştığı en önemli ve yıkıcı tehlikelerden biridir.
İran coğrafi konumu ve deprem kuşağındaki yeri nedeniyle tekrar tekrar doğal afetlere ve özellikle can ve mal kayıplarına neden olan yıkıcı depremlere maruz kalmaktadır. İran dünyadaki en aktif deprem kuşağında bulunmaktadır ve İran’ın yaklaşık %80’ i birinci ve ikinci derece deprem kuşağında yer almaktadır. İran’ın Azerbaycan fayı, Zagros ve Alborz fay kuşaklarına yakın kentlerinde coğrafi konumlarından dolayı sürekli depremler yaşanmaktadır. Son otuz yılda şiddetli depremlerin yaşanması çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Yaklaşık sekiz buçuk milyon nüfusuyla Tahran, deprem senaryolarına dayanan riskler taşımaktadır ve sismologlara göre yakın gelecekte güçlü bir depremin Tahran'ı etkileyeceği ve muhtemelen de çok sayıda insanın hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir.
Bu araştırmanın amacı, Tahran kentinde deprem risklerinin azaltılması için alınması gereken önlemler, yapılması gereken düzenlemeler, planlama stratejileri geliştirmek, Tahran’ı dayanıklı kent kimliğine kavuşturmak bağlamında deprem risklerinin tanımlanmasına ilişkin
bir yöntem geliştirmektir. Çalışmanın kapsamı, Tahran’ı dayanıklı kent kimliğine kavuşturulması için teorik altyapı oluşturmak, Tahran’ın mevcut 22 bölgesinde (belediye) 1, 6, 9 ve 11. bölgeler örnek alan çalışması yapılarak bu tespit ve analizlerden deprem risklerini azaltmak amaçlı, sonuçlar ve öneriler geliştirebilmek için uygulanan yöntemin sınanması, böyle bir yöntemin güvenirliliğini ortaya koymaktır. Tahranın dayanıklı kent olup olmadığı değerlendirilmesinin ardından bu amaca yönelik sonuç ve öneriler, planlama stratejileri geliştirmektir. Tezin Hedefi, Tahran’ın deprem risklerine karşı dayanıklı kent kimliğine sahip olması için gerekli altyapı ve yapılanmaya katkı sağlamaktır.
Deprem zararlarını tanımlamak ve riskleri belirtmekle bir yöntem arayışında olan bu çalışmada alanda yapılan tespitlerin yanı sıra Tahran Belediyesi ve ona bağlı olan kurumların güncel verileri kullanılmaktadır. Araştırma yapmak için Tahran Belediyesi, Şehir Konseyi, Çevre Kurumu, Danışmanlık Mühendisleri Şirketi, Uluslararası Konut Merkezi, Tahran Kentsel Planlama Organizasyonu, İran İstatistik Merkezi vb. kentsel yönetimle ilgili organizasyonların verilerinden veya genel raporlarından yararlanılmaktadır. Ayrıca, Tahran Kenti’nin çeşitli dönemlerdeki istatistiksel kitaplarından birçok istatistik veriler elde edilmiştir. Bu çalışma kapsamında Tahran’ın tarihsel dönemlerde çeşitli boyutları ve şehir bölgesindeki fiziksel değişiklikleri incelenmiştir ve bu araştırma makro ölçekli ve mikro ölçekli olarak değerlendirilmiştir.
Araştırmanın ilk aşamasında Tahran’da etkin fayların uzunluğu ve konumu, daha sonra da Tahran topoğrafyası, mevcut yeraltı su durumu, zemin yapısı, açık ve güvenli alanlar, arazi kullanım tipi, yıpranmış doku, teknik altyapı durumu ve yolların en kesitlerinin deprem sonrası için işlevini yerine getirip getirmeyeceğinin incelenmesi gerekmektedir. İkinci aşamada, ilk aşamadan elde edilen bilgiler kullanılarak depreme karşı hassasiyet riski üzerine bilgi hazırlanması ve üretilmesine yol açan çalışma alanının farklı alanlardaki kırılganlık derecesi JICA verileri ile birlikte risk duyarlılığı ve direnci araştırılarak yorumlara yer verilmektedir. Üçüncü aşamada, seçilen sekiz ada ’da (dört bölgede ikişer ada), bulunan binaların niteliklerini (yapı yaşı, yapım sistemi, parsel büyüklüğü, KAKS, bina yüksekliği ve yol enkesiti oranı) içeren bilgiler kullanılarak deprem hassasiyeti değerlendirme indeksleri, bilgi katmanları ve verileri tanımlanmakta ve ağırlaştırılmaktadır. Ağırlaştırmak için Entropi-Topsis yöntemi kullanılıp bölgelere puan verilerek değerlendirmeler yapılmaktadır. Son aşamada puanlara göre seçilen bölgelerin depreme karşı risk derecesi kıyaslanarak önerilere yer verilmektedir.