Özet:
Dünyada ve Türkiye’de nüfus artışı ile birlikte artan yapılaşma etkinlikleri çevre sorunlarının da artmasına neden olmaktadır. Çünkü yapıların yaşam süreçleri boyunca (yapım, kullanım ve söküm/yıkım) yapısal atıklar oluşmaktadır. Bu atıkların çevreye bırakılmaları toprak, hava ve su kirliliği yaratmaktadır. Yapısal atıkların büyük hacimli olmaları atık alanlarını zorlamakta, canlı/cansız çevreler olumsuz yönde etkilenmektedir. Ayrıca, asbest, kurşun ve uçucu organik bileşikler gibi zararlı içerikteki yapısal atıkların yok edilmesi evsel atıklara göre daha zor olmaktadır. Bu nedenlerle çoğu zaman öncelikli atıklar olarak kabul edilen yapısal atık oluşumunun önlenmesi/azaltılması atık yönetiminin temelini oluşturmaktadır. Ne kadar az atık toplanır, işlenir ve yok edilirse, üretilen atıkların çevreye ve ülke ekonomisine verdiği zarar da o oranda az olacaktır. Atık oluşumunun önlenmesi/azaltılması doğal kaynakların tüketiminin önüne geçmede en etkili yol olup çevrenin korunmasında ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımında temel etmendir.
Yapısal atıkların önlenmesi/azaltılması konusunda en büyük sorumluluk ise yapının tasarım sürecinde doğrudan; yapım, kullanım, söküm/yıkım süreçlerinde doğrudan/dolaylı olarak karar veren tasarımcılara düşmektedir. Bu bağlamda çalışma kapsamında, oluşacak yapısal atıkların tasarım sürecinde ne şekilde önlenebileceği/azaltılabileceği irdelenerek çözüm önerileri sunulmuş, tasarım yaklaşımı geliştirilmiştir.
Çalışma temel olarak yedi bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; yapısal atık tanımları verilmiş, ülkelere göre miktarları incelenmiş, yapısal atıkların ne şekilde oluştuğu anlatılmıştır. Yapım, kullanım ve söküm/yıkım süreçlerinde oluşacak yapısal atıkları tasarım sürecinde önlemeye/azaltmaya ilişkin dünyada ve Türkiye’de yapılmış çalışmalar irdelenmiştir. Çalışmanın önemi, amacı, yöntemi ve kapsamına ilişkin bilgi verilmiştir.
Çalışmanın ikinci bölümünde, yapının tasarım süreci alt süreçleri bağlamında irdelenmiştir. Ayrıca bu bölümde tasarım sürecinin yapım, kullanım ve söküm/yıkım süreçlerinde oluşacak yapısal atıklar yönünden önemine dikkat çekilmiş ve çalışma kapsamı bu doğrultuda oluşturulmuştur.
Çalışmanın üçüncü, dördüncü ve beşinci bölümlerinde, yapının tasarım kararlarına bağlı olarak atıkların yapım, kullanım ve söküm/yıkım sürecinde oluştuğu bilgisi ışığında tasarım süreci-yapım süreci, tasarım süreci-kullanım süreci ve tasarım süreci- söküm/yıkım sürecinin ilişkileri kurulmuştur. Yapım, kullanım ve söküm/yıkım süreçlerinde oluşacak yapısal atıkların tasarım sürecinde nasıl yönetilebileceğine ilişkin öneriler geliştirilmiş, “atık oluşmayan ya da atığın azaltıldığı tasarım kararları” ortaya konmuştur.
Çalışmanın altıncı bölümünde yapısal atıkları önlemek/azaltmak için tasarımcıların yararlanabileceği model oluşturulurken; varılan sonuçlar teorik olarak açıklanmış, ayrıca bir akış şeması şeklinde sunulmuştur.
Çalışmanın yedinci ve son bölümü olan sonuçlar ve değerlendirmeler başlığı altında; yapım, kullanım ve söküm/yıkım süreçlerinde oluşacak yapısal atıkların önlenmesi/azaltılması için kurgulanmış tasarım yaklaşımına yönelik değerlendirilmeler yapılmıştır.