Özet:
Küreselleşmenin getirdiği hız ve tüketim odaklı hayat tarzına bir tepki olarak ortaya çıkan görüşlerden biri de, Uluslararası Cittaslow Hareketi’dir. 1999 yılında Orvieto-İtalya’da kurulan Uluslararası Cittaslow Birliği’nin benimsediği bu hareket, nüfusu 50.000’den az olan küçük yerleşimlerin yerel değerlerini koruyarak ve sürdürerek, yaşam kalitelerini arttırmayı hedefleyen çok boyutlu bir yerel yönetim programı sunmaktadır.
Küreselleşme, yaşamın her alanında olduğu gibi tarihi kentler ve onların korunması bağlamında da hız ve tüketim odaklı yaklaşımlar yaratmakta, bu durum da günümüzde hala yerel ve geleneksel değerlerini sürdüren küçük kentsel yerleşimlerin hızla yıpranmasına neden olmaktadır. Bu hızlı değişimin yarattığı etkilere karşı, UNESCO, ICOMOS ve COE gibi uluslararası kuruluşların ortaya koyduğu koruma belgeleri büyük önem taşımaktadır.
Bu tez çalışmasının hipotezine göre, küreselleşmenin etkilerine karşı geliştirdikleri yaklaşımlar ile özlerinde birbirleri ile benzeştikleri ve birbirlerini destekledikleri öne sürülen, iki farklı konu alanı olan küçük tarihi kentsel yerleşimler özelinde kentsel koruma ile Uluslararası Cittaslow Hareketi incelenmiştir.
İlk olarak, küçük tarihi kentsel yerleşimlerin korunması ile ilgili bu yerleşimlerin oluşumları, özellikleri ve günümüz koruma sorunları belirlenmiş; bu bağlamda, Venedik Tüzüğü’nden günümüze, küçük tarihi kentsel yerleşimlerin korunması ile doğrudan ya da dolaylı ilgili uluslararası koruma belgeleri tespit edilmiştir. Bu bölümün sonucunda, belirlenen koruma belgeleri referans alınarak, küçük tarihi kentsel yerleşimlerin korunması için bir sınıflandırma önerilmiş ve bu sınıflandırma altında ilkeler sunulmuştur.
İkinci sırada, Uluslararası Cittaslow Hareketi ile ilgili, bu harekete öncü ve esin kaynağı olan Yavaşlık ve Slow Food (Yavaş Yemek) hareketleri hakkında bilgi verilmiş; ardından Cittaslow Hareketi’nin tanımı, felsefesi, amacı, tarihçesi ve gelişim süreci belirtilmiştir. Uluslararası Cittaslow Birliği’nin oluşturduğu tüzük ve bu tüzüğe dayanan üyelik şartları da ayrıntılı olarak sunulmuştur. Ardından, İtalya’dan dört kurucu kent ile Türkiye’den üye 9 kent (çalışmaya başlanılan 2013 yılı baz alınarak) üzerinden Cittaslow yerleşimlerinin özellikleri ve Cittaslow sürecinde gerçekleştirdikleri projeler ve eylemler ortaya konulmuştur.
Üçüncü adımda ise, küçük tarihi kentsel yerleşimlerin korunması ile Uluslararası Cittaslow Hareketi’nin, küreselleşmenin etkileri karşısında geliştirdiği yöntemler birbirleri ile karşılaştırılmış, sentezlenmiş ve özünde benzer çıkarımları paylaşan iki farklı yaklaşımın örtüşen yanları saptanmıştır. Sonuç olarak, bu iki olgunun kesişim kümesini oluşturan Cittaslow fikrini benimsemiş/benimseyecek olan küçük tarihi kentlerde tarihi, kültürel ve doğal değerlerin korunması üzerine ilkeler önerilmiştir.
Özellikle tarihi Cittaslow yerleşimlerinde, hem Cittaslow Hareketi’nin özünü daha iyi anlatmak ve pekiştirmek hem de yerel değerleri korumak ve sürdürmek için kentsel alanlarda yapılan uygulamaların aynı amaç ve çerçevede şekillendirilmesi önemlidir. Bu tez çalışması da, böyle bir yöntem kullanılarak oluşturulmuştur.