Özet:
Eğitim uzmanları onlarca yıl başarılı bir eğitim programının bileşenlerini tartışırken, fiziksel ortamı genellikle değerlendirme dışında tutmuşlardır. Eğitimin geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmalarda, okul binalarının fiziksel özelliklerinin akademik performans üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı düşünülmüştür. Bu nedenle yapılan araştırmalar tam olarak beklenilen sonuçları vermemiştir. Daha sonra yapılan çalışmalar bu görüşün aksine bilgiyi elde etmenin en önemli parçalarından birisinin eğitim programının yanında öğrenme ortamının fiziksel koşulları olduğunu göstermiştir. Okulların fiziksel özelliklerinin eğitim üzerinde etkili olduğu pek çok çalışmada ele alınmış ve deneysel olarak da kanıtlanmıştır. Bu bakımdan, okul yapıları da tasarlanmış bir çevre olarak, eğitsel faaliyetleri etkiler ve içinde bulunan sosyal grubun davranışını belirler. Bu bağlamda okul öncesinden başlayarak ilk, orta, lise ve yükseköğrenime kadar değişik yaş gruplarına kadar tüm öğrenci kitlesine hizmet veren eğitim yapılarının çağın şartlarına ayak uydurması, nitelikli bireylerin yetişmesi açısından önemli bir koşuldur. Hangi öğrenci grubuna hizmet verirse versin, bir toplumun geleceğini inşa edecek bireylerin yetiştirildiği eğitim yapılarında kullanıcıların tüm eylemlerini verimli ve konforlu bir biçimde gerçekleştirmesini sağlayacak ortamlar oluşturulmalıdır. Eğitim standartlarını ve öğrencilerin öğrenme performansını yükseltmek için mevcut okulların nasıl daha iyi duruma getirilebileceği ve yeni okul binalarının nasıl tasarlanması gerektiği önemle düşünülmesi gereken bir konudur. Bir okul tasarlanırken yalnızca mekan büyüklükleri ve derslik sayıları özelinde kalınmamalı, okulun tüm bileşenleri dikkate alınmalı, aydınlatma başta olmak üzere fiziki konfor koşulları göz önünde tutulmalıdır. Aydınlatma konusu, öğrencilerin akademik performanslarını arttırması, göz sağlıklarını koruması ve bulundukları mekandan hoşnut olmalarını sağlaması gibi pek çok olumlu etkiye sahiptir. Tez kapsamında yeni yapılacak okul binalarının aydınlatma sistemlerinin tasarlanması, mevcut olanlarının ise durumunun değerlendirilmesi ve iyileştirilmesine yönelik bilgi ve öneriler sunulmuştur. Bu amaçla ilk olarak eğitim yapılarının aydınlatma sistemleri ilgili temel ölçüt ve sistemler açıklanmış, mevcut aydınlatma sistemlerinin durumunun belirlenmesine yönelik "Kullanım Sonrası Değerlendirme (KSD)" yöntemleri tanıtılmış ve oluşturulan değerlendirme araçları ile alan çalışması gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, aydınlatma sistemi seçimlerinde tasarımcıların karar vermesini hızlandırmak amacıyla "Karar Destek Sistemi (KDS)" yöntemlerinden biri olan Analitik Hiyerarşi Sürecinden (AHS, İng. Analytic Hierarchy Process; AHP) faydalanılmıştır. Okul binalarındaki aydınlatma sistemlerinin tasarımına yönelik olarak aydınlatma kılavuz çizelgeleri oluşturulmuş ve bu kılavuz yardımıyla mevcut bir ortaokul binasının aydınlatma sistemi iyileştirme işlemi için öneriler sunulmuştur. Geliştirilen sürdürülebilir aydınlatma tasarımı yaklaşımıyla, özellikle "eğitim yapıları" gibi gün boyu kullanılan, görsel konforun üst düzeyde olması gereken mekanlarda görme eylemi açısından yetkin, enerjiyi verimli kullanan ve çevreye en az zararı veren aydınlatma çözümleri sunularak tasarımcı ve uygulayıcılara yol gösterilmesi hedeflenmiştir. Belirlenen amaçlar doğrultusunda tezin ilk bölümünde eğitim yapılarında aydınlatma konusuna yönelik yapılmış çalışmalar ile ilgili literatür araştırmasına yer verilmiş, tezin amacı ve kapsamı açıklanmıştır. İkinci bölümde sürdürülebilirlik kavramı ve mimari üzerindeki etkileri ile sürdürülebilir okullar konularına değinilmiş, sürdürülebilir aydınlatma ve sürdürülebilir aydınlatma tasarımının ana bileşenleri olan görsel konfor, enerji kullanımı, çevresel etki ve maliyet konuları ele alınmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde aydınlatma ölçütleri ve aydınlatma sistemleri tanıtılmıştır. Ayrıca, işlevini yerine getiremeyen aydınlatma sistemlerinin iyileştirilmesi (retrofit) işlemiyle ilgili tanımlar, gerekli koşullar ve aydınlatmada yenilebilir enerji kullanımı konularına değinilmiştir. Dördüncü bölümde eğitim yapılarındaki aydınlatma alanları tanımlanmış, eğitim yapılarının tasarımına ya da aydınlatma sistemlerine ilişkin çeşitli kurumlar tarafından hazırlanan kılavuzlar detaylı olarak incelenmiştir. Çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından yayımlanan bu kılavuzlardaki doğal ve yapay aydınlatma koşulları ile referans aldıkları kaynaklar verilmiş, kılavuzlardaki bilgiler çizelgeler halinde sunulmuştur. Beşinci bölümde çalışmada ortaya konulan sürdürülebilir aydınlatma tasarımı yaklaşımı sunulmuş, yaklaşımın kapsamı ve bölümleri açıklanmıştır. Yaklaşım kapsamında yeni tasarlanacak ve mevcut okul binalarına yönelik oluşturulan iş akış şeması ve şemanın işlem adımları tanıtılmıştır. Daha sonra oluşturulan sürdürülebilir aydınlatma yaklaşımının ilk adımı olan yeni tasarlanacak okul yapılarına yönelik hazırlanmış aydınlatma kılavuz önerisi sunulmuştur. Mevcut okul yapılarının aydınlatma sistemlerinin durumlarının belirlenmesi ve iyileştirilmesine yönelik hazırlanan yaklaşımın ikinci adımı için değerlendirme araçları (ölçme, gözlem ve anket formları) oluşturulmuştur. Yaklaşımın uygulanması amacıyla Adana'da yer alan bir ortaokul binasında alan çalışması gerçekleştirilmiştir. Ele alınan okul binasının aydınlatma sisteminin durumu belirlenip, oluşturulan aydınlatma kılavuzu ışığında aydınlatma önerileri sunulduktan sonra elde edilen bilgiler değerlendirilerek karar destek sistemleri ile en uygun aydınlatma sistemi önerisinin seçimi gerçekleştirilmiştir. Altıncı bölümde çalışma sonucunda elde edilen çıkarımlar ile sürdürülebilir aydınlatma yaklaşımıyla elde edilen kazanımlar açıklanmış ve çalışma kapsamında elde edilen bilgiler, öneriler sunulmuştur. Ayrıca, gelecek çalışmalara altlık oluşturması amacıyla öneriler sunulmuştur.