Özet:
Yaşam alanlarında konfor şartlarının sağlanabilmesi için enerji gereksinimi kaçınılmazdır. Isıtma, soğutma
yapılacak mahallerde istenen hava sıcaklıklarının elde edilmesi için genellikle elektrik,
fosil yakıtlar veya biyokütle kullanılmaktadır. Bu tip enerji kaynaklarının uzun mesafelerce
taşınması gerekirken, toprak enerjisi; bunların aksine, yerleşimin bulunduğu yerde ve çok
miktarda mevcuttur. Toprakta ısının yavaş yavaş transfer olması ve yüksek ısı depolama
kapasitesine sahip olmasından dolayı derinliğe de bağlı olarak topraktaki sıcaklığın değişimi aylar
hatta yıllar almaktadır. Toprağın bu düşük ısı iletkenliği, soğutma sezonundan ısıtma sezonuna bir
miktar ısının aktarılmasına yani yaz aylarında toprak tarafından absorbe edilen ısının kışın
kullanılmasına imkan vermektedir. Hava ile toprak arasındaki bu ilişki, binanın ısıtılmasına ve
soğutulmasına yardımcı olmak için kullanılabilecek bir termal enerji potansiyelini göstermektedir.
Isıtma sezonunda toprak havadan daha yüksek sıcaklığa sahipken, soğutma sezonunda ise bunun
tersi bir durum söz konusudur. Toprağın enerjisini kullanarak mahallere bu enerjinin aktarılması
için toprak kaynaklı ısı pompaları geliştirilmiştir. Toprak kaynaklı ısı pompalarının tasarımında en
kritik bileşen olan toprak ısı değiştiricileri, toprağa yerleştirilen ısı değiştirici borulardan
oluşmaktadır. Bu ısı değiştirici boruları kullanılarak, ısıtma sezonunda toprağın enerjisi akışkana,
soğutma sezonunda ise akışkandan toprağa aktarılır.
Toprak ısı değiştiricilerinin tasarımıyla ilgili önceden yapılan çalışmalar incelendiğinde temelde iki
analitik çözüm yöntemi vardır; Bunlar; Kelvin Çizgisel Kaynak Yöntemi ve Silindirik Kaynak
Yöntemi’dir. Analitik çözüm yöntemlerinin dışında sayısal yöntemler veya her ikisinin beraber
olduğu çalışmalar mevcuttur. Ancak toprak yüzeyinde meydana gelen farklı ısı akılarının (taşınım,
buharlaşma, gelen-giden uzun dalga radyasyonu ve güneş radyasyonu) yani dinamik sınır
koşullarının çözüme dahil edilmesi analitik yöntemlerle yapılamazken, kısmen sayısal yöntemlerle
gerçekleştirilmiştir.
Üç boyutlu, zamana bağlı ve gerçekçi sınır koşulları meteorolojik verilerle dikkate alınarak
topraktaki sıcaklık dağılımının elde edilmesi için yeni bir numerik model geliştirilmiştir. Boru
ekseni boyunca sıcaklık değişimi oldukça az olduğundan, ısı iletimi denkleminin boru eksenine dik
düzlemde dinamik sınır şartları da dikkate alınarak iki boyutlu çözümü gerçekleştirilmiştir. Boru
boyunca iki boyutlu çözüm bölgeleri arasında enerjinin korunum yasaları kullanılarak birbirleriyle
ilişkilendirilmiştir. Dinamik sınır koşulları ve denklemlerin karmaşıklığından dolayı sayısal çözüm
yöntemlerinden sonlu farklar yöntemi tercih edilmiştir. Sonlu farklar yöntemlerinden Değişken
Yön Kapalı (ADI) formülasyon yöntemi kullanılmıştır. Bunun nedeni, bu yöntemin her zaman adımı
ve ızgara aralığı için kararlı bir yapıya sahip olması ve daha büyük zaman adımları için daha az
bilgisayar belleği ve işlemci gücü kullanma olanağı tanımasıdır. Değişken Yön Kapalı (ADI)
formülasyon yöntemi kullanılarak elde edilen matris sistemi tridiagonal olup, çözümü Thomas
algoritması kullanılarak kolaylıkla bulunabilir.
Tezin ilk aşamasında, ısıtma-soğutma yapılacak mahallin bahçesinde veya yakınlarında, üstü
atmosfere açık toprağa yerleştirilen toprak ısı değiştirici boruları için bir model geliştirilmiştir. Bu
mahallin ısıtma ve soğutma sezonları süresince saatlik ısı ihtiyacı HAP programı kullanılarak
belirlenmiş olup, MATLAB programında geliştirilen kod sayesinde, mahallin ısıtma ve soğutma
sezonlarında her saat için gerekli ısı ihtiyacına karşılık gelen akışkan giriş sıcaklığı 10 yıllık zaman
diliminde simüle edilmiştir. Simülasyon çalışmalarında, toprak ısı değiştiricisinin tasarımına etki
eden birçok parametreler örneğin; gömme derinliği, borular arası mesafe, paralel boru sayısı
(NPT), boru uzunluğu, boru çapı ve yüzey etkileri incelenmiştir. Akışkan giriş, çıkış sıcaklığı ve
toprak sıcaklığının birim boru boyundan transfer edilen farklı ısı yüklerine göre değişimi
incelenmiştir. 10 yıllık simülasyon çalışmasında, ısıtma ve soğutma sezonlarının 1’inci, 5’inci ve
10’uncu yıllarının başlangıç, orta ve bitişinde topraktaki yatay ve dikey sıcaklık dağılımının değişimi
elde edilmiştir. MATLAB’ta geliştirilen yeni bir kod yardımıyla, akışkan giriş, çıkış ve toprak
sıcaklıkları girdi parametresi olarak verilip ısı pompası çevriminde enerji analizi yapılmıştır.
Gerçekleştirilen enerji analizi neticesinde farklı simülasyon çalışmaları için on yıllık periyotta
saatlik COP değerleri elde edilmiştir. Sonrasında, ekonomik analiz yapılarak bir optimizasyon
parametresi olan referans fonksiyon(Fref) tanımlanmıştır. Tüm simülasyon çalışmaları için referans
fonksiyon elde edilmiştir.
Ülkemizde genellikle yatay TKIP uygulamalarında, yatay Toprak Isı Değiştirici (TID) borularının
binaların bahçelerine veya binaların çevrelerine gömüldüğü görülmektedir. Hafriyat maliyetleri
nedeniyle ilk yatırım maliyetlerinde meydana gelen artış, kullanıcılar nezdinde, bu sistemleri
geleneksel sistemlere kıyasla tercih edilmemesine neden olmaktadır. Hafriyat maliyetlerini
azaltmak veya önlemek için iki yöntem benimsenmiştir. Birincisi, bina inşa edilirken yatay ısı
değiştirici borularını bina temelinin altındaki toprağa yerleştirilmesiyle kazı maliyetlerini
düşürmek; İkincisi, inşaat yapılırken, yatay ısı değiştirici borularını, bina temeline yerleştirerek kazı
maliyetlerini ortadan kaldırmaktır. Tezin ikinci aşamasında ise, Türkiye’de yenilenmekte olan
binaların temellerinin altındaki toprağa ve temeline yerleştirilen yatay ısı değiştirici boruları için
bir model geliştirilmiştir. İstanbul'da bir alışveriş merkezinin temelinin altındaki toprağa ve
temeline yerleştirilen yatay ısı değiştirici boruları için MATLAB programında geliştirilen kod
sayesinde bir optimizasyon çalışması yapılmıştır. Yatay ısı değiştirici borularının kurulum yerinin,
gömme derinliklerinin ve paralel boru sayılarının TKIP’nın performansına etkileri incelenmiştir.
Tüm simülasyon çalışmaları için referans fonksiyon elde edilmiştir.
Deneysel çalışmalar kapsamında Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa kampüsünde yeni inşa
edilen 2400 m2
’lik Merkez Laboratuvar binasının temeline ve temelinin altındaki toprağa
yerleştirilen yatay ısı değiştirici boruları yardımıyla binanın bir bölümünün ısıtılması ve
soğutulması gerçekleştirilmiştir. Bunlar bina temeline gömülü Beton hattı ve bina temelinin
altındaki toprağa gömülü Toprak hattıdır. Toprak ve beton hatları bina dışında kolektörlere
bağlanarak bina içerisine alınmıştır. Bina içerisine alınan hatlar ısı pompalarına bağlanmıştır.
Toprak ve beton hatlarına ait ısı pompaları, eşdeğer alana sahip iki mahalli (her mahal iki odadır)
beslemektedir. Bu hatlara ait akışkan gidiş ve dönüş sıcaklıkları RTD’ler kullanılarak ölçülmüştür.
Hatların dönüşlerinde Türbin-tipi debimetre kullanılarak debilerinin ölçümü gerçekleştirilmiştir.
RTD’ler ve Türbin-tipi debimetreler PLC sistemine entegre edilerek verilerin alınması sağlanmıştır.
Bina hafriyat aşamasında, bina temeline ve altındaki toprağa gömülü Beton ve Toprak hatlarının
yatayda ve dikeyde sıcaklık değişimlerinin belirlenmesi için birçok ısıl çiftler yerleştirilmiştir. Her
hat için yerleştirilen ısıl çiftler, veri toplama ünitelerine bağlanarak verilerin alınması sağlanmıştır.
Deneysel çalışmalar sonucunda, Toprak ve Beton hatları için günlük ortalama deneysel ve teorik
akışkan giriş sıcaklıkları arasındaki maksimum fark sırasıyla % 8,36 ve % 7,14 elde edilirken, günlük
ortalama deneysel ve teorik akışkan çıkış sıcaklıkları arasındaki maksimum fark sırasıyla % 5,58 ve
% 6,38 olarak elde edilmiştir. Toprak ve Beton hatlarının düşey ve yatay eksende başlangıç
zamanından 10, 100, 250, 500 ve 864 saat sonraki toprakta ve temel betonunda deneysel ve teorik
sıcaklık dağılımları elde edilmiş ve birbirleriyle oldukça uyumlu olduğu görülmüştür. Günlük
ortalama Toprak ve Beton hatlarından çekilen enerji sırasıyla 5.51 ve 4.63 kWh/gün olarak
gerçekleşmiş olup, bu hatlara ait birikmiş toplam enerji de elde edilmiştir. Topraktan çekilen
birikmiş toplam enerjinin, temel betonundan çekilen birikmiş toplam enerjiden yaklaşık % 15,98
oranında daha iyi sonuçlar vermiştir. Sayısal analizler kapsamında yapılan teknik ve ekonomik
incelemeler sonucunda, ısı değiştirici borularının bina temelinin altındaki toprağa
yerleştirildiğinde daha yüksek COP ve düşük paralel boru sayılarında daha yüksek Fref değerleri
elde edilmiştir. Ancak, yüksek paralel boru sayılarında (NPT≥50), ısı değiştirici borularının bina
temeline (beton) yerleştirilmesinin daha uygun olduğu elde edilmiştir.