Özet:
Günümüzde yakıt kaynaklarının azalması, otomotiv sektöründeki rekabetçi yapı ve
regülasyonların çevreyi koruma amacıyla emisyon kısıtlarını giderek artırması
motor performansını önemli hale getirmiştir. Motor performansını iyileştirmenin
en önemli yollarından bir tanesi motor sürtünmelerini azaltmaktır. Bu sayede aynı
motor çıktıları için yakıt tüketimi azalacak, motor verimi artacak, aynı yakıt tüketimi
içinse güç artacaktır. Bunun yanında motor sürtünmelerinin azaltılması motor
ömrünü de olumlu yönde etkileyecektir.
Motor sürtünmelerinin en yüksek seviyede görüldüğü zaman dilimleri genelde
motor yağının soğuk olduğu başlangıç çalışmasıdır. Bu dönemde motor yağı rejim
sıcaklığına ulaşıncaya kadar motor verimsiz bir çalışma evresi geçirir. Bu evreler
ii
istatistiksel çalışmalar göre motor ömründe önemli bir yer kaplar. Bu süreci
iyileştirme adına yapılacak geliştirmeler, motor performansı bakımından önemli bir
katkı olarak dönecektir.
Motor yağının hızlı ısıtılması ve bu verimsiz başlangıç çalışması evresinin hızlı
geçilmesi, yağ viskozitesini daha hızlı düşürecektir. Bu durum da hidrodinamik
yağlama gerçekleşen bölgelerde sürtünmeler hızla azalacaktır. Çalışmaların
temelinde yatan ilke budur.
Bu tez çalışması kapsamında yapılan araştırmalar genel olarak iki grupta
toplanabilir. Bunlardan birincisi yağın rejim sıcaklığına ulaşana kadarki süreçte
motor yağına geçen ısının matematiksel olarak modellenmesi ve doğrulanmasıdır.
Bu amaça kurulmuş olan matematiksel model döngüsü 2L ve 13L’lik motorlardan
alınan deneysel sonuçlar ile doğrulanmıştır. Doğrulama işlemi sırasıyla, motor
karteri alt modeli, karterin motor üzerinde bağlı iken bulunduğu şartların durumu,
motor yanmasının olmadığı durum ve yanmanın olduğu durum için gerçekleşmiştir.
Doğrulamanın yapılması ile matematiksel model, yağlama sistem elemanları
üzerinde yapılan değişikliklerin bu süreçte yağın ısınması üzerindeki etkilerini
araştırabileceğimiz bir araç haline gelmiştir. İkinci grupta ise model yardımıyla
gerçekleştirilmiş olan araştırmalar yer almaktadır. Bu bölümde karter
geometrisinin motor yağının ısınması ve soğuması üzerindeki etkileri, yağ tipinin ve
miktarının etkileri, yatak ve piston boyutlarının etkileri, sürtünmeler üzerinden
yapılan kıyaslamalar ile irdelenmiştir. Bunun yanında karter geometrisi ve yağ
hacmi için yakıt tüketim değerlendirmesi de gerçekleştirilmiştir.
Elde edilen sonuçlara göre motor yağ karterinin malzemesinin değiştirilmesi, cidar
kalınlığının artırılması, windage tray uygulamalarının yapılması, yüzeyden
izolasyonu ve bölmeli karter uygulamaları motor durduktan sonraki soğuma
evresini yavaşlatmada önemli ölçüde etkilidir. Bu durum bir sonraki çalışma için
önemli bir avantaj teşkil etmektedir. İyileştirme potansiyelleri göz önünde
bulundurularak önerilen motor karter opsiyonları motor duruş sırasındaki soğuma
sürecini önemli ölçüde yavaşlatmıştır. Motor sürtünmeleri üzerinden yapılan
kıyaslamalara göre 2 saatlik soğuma evresi sonunda yeniden çalışma yapılması
durumunda sürtünmeler önerilen karter opsiyonuna göre %7,6 ile %19 arasında
azalmaktadır. Ağırlık ve performans gözetildiğinde en uygun bulunan opsiyon ise
windage tray uygulamalı plastik karter %43 ağırlık azaltma ve %12,5 FMEP azaltma
değerleri ile ön plana çıkmaktadır. Karter geometrisi dışında yapılan
kıyaslamalardan bir diğeri ise motor yağ tipidir. Motorun yüksek viskoziteli yağ ile
çalışması yağın genel olarak hızlı ısınmasını sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Buna
karşın hızlı ısınma yüksek viskozitenin yarattığı olumsuz sürtünme değerlerini
önleyememiştir. Motor yağ hacminin azaltılmasının motor sürtünmeleri ve yağın
ısınması üzerindeki etkisidir. Buradan elde edilen sonuçlara göre motor yağ
hacminin %20 ve %40 azaltılması 2L motor için sırasıyla %4 ve %8,5’lik sürtünme
azalmalarını sağlamıştır. Bunun yanında aynı kıyaslamalar 13L motorda
yapıldığında elde edilen sonuçlar sırasıyla %5,6 ve %11,3’tür.
Bunların yanında motor yatak boyutlarındaki sürtünmeyi azaltacak nitelikteki
büyümelerin motor yağının ısınmasını yavaşlattığı fakat toplam sürtünmeleri
azalttığı saptanmıştır. Piston yüzey alanı üzerindeki artmalar da yağa geçen ısı hızını
artıracağından yağın hızlı ısınmasını ve sürtünmelerin azalmasını sağladığı
sonucuna ulaşılmıştır.
Ayrıca karter geometrisi ve yağ hacmi parametreleri yakıt tüketimi bazında da
değerlendirmeye alınmıştır. Karter opsiyonları üzerinde yapılan kıyaslamalarda 2
saat sonunda yeninden başlatma durumu için elde edilen yakıt tasarrufları
opsiyonlara göre %3,7 ile %6,7 arasında değişmektedir. En uygun seçilen opsiyon
için yakıt tüketim iyileştirme değeri %5,4’tür. Motor yağ hacminin %20 azaltılması
durumu için %2.06 %40 azaltılması durumu içinse %3,8’lik yakıt ekonomisi elde
edilmiştir.