Abstract:
Uzaktan algılama yöntemleri, algılama için sinyal gönderip göndermemelerine göre
aktif ve pasif olarak iki alt başlıkta incelenmektedir. Pasif uzaktan algılama yöntemleri
arasında yer alan hiperspektral görüntüleme son yıllarda geli¸sen görüntüleme
teknolojisiyle araştırmacılar tarafından üzerinde yoğun olarak çalı¸sılan bir alandır.
Hiperspektral görüntüler, elektromanyetik spektrumda görünür bölgeden kızılötesi
bölgeye kadar olan spektrumda spektral bantlara sahiptir. Hiperspektral görüntüleme
kendisinden bir önceki teknoloji olan multispektral görüntülemeye göre daha fazla
bant sayısına sahiptir. Multispektral görüntüler 4 ila 10 arasında spektral bantlara
sahipken, hiperspektral görüntüler yüzün üzerinde bantlara sahiptir. Hiperspektral
görüntüler, sivil ve askeri alanlarda birçok uygulamada kullanılmaktadır, çünkü
hiperspektral görüntülerde her piksel ifade etti˘gi bölgenin neredeyse sürekli sinyal
bilgisini elde etmeye olanak saglar.
Hiperspektral görüntülerin uçak ve uydular ile elde edilmesinden dolayı algılayıcı
ve algılanan madde arasında atmosfer tabakası bulunmaktadır. Bu nedenle,
hiperspektral görüntülerde atmosferik etkilerden gürültü oluşmaktadır. Olu¸san bu
etkiler bazı bantlarda diger bantlara oranla daha fazla etkiye sahiptirler. Bu nedenle
hiperspektral görüntülerde bazı bantlar sağlayıcı tarafından atılmaktadır. Bunun
yanında uygulama alanlarına göre farklılık gösterse de, hiperspektral görüntüler
üzerinde yapılacak analiz i¸işlemlerinden önce birçok çalışmada çeşitli gürültü giderimi
yöntemleri uygulanmaktadır. Bu tez çalışmasında da temel bileşen analizi ve bağımsız
bileşen analizi uygulanarak bu gürültü etkisinin giderilmesi hedeflenmiştir.
Veri etiketleme diğer alanlarda olduğu gibi hiperspektral görüntüleme alanında
da zaman ve iş gücü açısından maliyetli bir işlemdir. Bu nedenle makine
öğrenmesi alanında araştırmacılar az sayıdaki etiketli örnekle, görüntü analizi
yapmayı hedeflemektedirler. Bunun için ortaya atılan yöntemlerin genel adına da
yarı-güdümlü öğrenme ismi verilmiştir. Yarı-güdümlü öğrenme yapısı nedeniyle melez
bir öğrenme ¸şeklidir. Etiket bilgisinin kullanılmadı˘gı e˘giticisiz/güdümsüz kümeleme
yöntemleriyle, etiket bilgisinin kullanıldı˘gı e˘giticili/güdümlü sınıflama yöntemlerinin
arasındaki yöntemlerdir. Yarı-güdümlü öğrenme yöntemleri hem etiketli hem de
etiketsiz veri bilgilerini kullanarak az sayıdaki etiketli örnekle hedefine ulaşmayı
amaçlamaktadırlar. Bu tez çalı¸smasının temel amacı hiperspektral görüntülerin az
sayıdaki etiketli örnekle yarı-güdümlü olarak sınıflandırılmasıdır.
Yarı-güdümlü öğrenme yöntemleri temel olarak iki asamadan olusmaktadır.
Bunlardan ilki etiketli örnekleri seçimi, ikinci ise bu örneklerin etiketlenmesidir.
Etiketleme süreci kadar etiketli örnek seçimi de önemlidir. Tez çalışmasının ilk
bölümünde artımsal bir model olan kendi kendine öğrenme yöntemiyle yarı-güdümlü
öğrenme uygulanmıştır. Burada etiketli örnek seçimi k-ortalamalar ve yarı-güdümlü
öğrenme literatürde ilk defa uygulanan eksiltici kümeleme ile gerçekle¸stirilmi¸stir.
Temel amaç en çok fayda/bilgi sa˘glayacak örneklerin seçilmesidir. ˙Ikinci a¸sama
olan etiketsiz verilerin etiketlenmesinde ise artımsal bir model temel alınmı¸stır.
Yarı-güdümlü olarak etiketlenen egitim kümesinin ardından test kümesi çekirdek
destek vektör makineleri ve çekirdek seyrek gösterim sınıflayıcısı gibi iki farklı
güdümlü öğrenme yöntemiyle sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırıcı sonuçları karar
a¸samasında çe¸cesitli ¸sekillerde birlestirilerek sistem sonucu elde edilmiştir. Ayrıca bu bölümde çeşitli öznitelik seçim ve çıkarım yöntemleri uygulanarak sistem başarımına
etkileri nesnel olarak gözlemlenmiştir.
Tez çalışmasının diğer bölümünde yarı-güdümlü öğrenme yöntemlerinin bir diğer
çe¸sidi olan graf-tabanlı bir sistem önerilmiştir. Bu yapıda eğitim verisi veya tüm veriler
bir graf üstüne yerlestirilerek aşama aşama etiketleme işlemi gerçekleştirilmektedir.
Graf tabanlı yapıda kom¸su piksellerin de i¸sin içine katılmasıyla uzamsal bilgi
kullanılmıştır. Grafta sadece eğitim örnekleri kullanıldıysa test örnekleri yine farklı
sınıflayıcılar ile sınıflanarak sınıflama sonuçları karar seviyesinde birleştirilmiştir. Bu
bölümde, derin ö˘grenme tabanlı sınıflandırıcı, sınıflandırıcılara dahil edilmi¸stir ve
sınıflandırma sonuçları karar aşamasında eklenmistir. Ayrıca graf tabanlı yapının
hesaplama i¸slemleri grafik i¸sleme ünitesine aktarılmıştır. Bu sayede egitim ve test
örneklerinin tamamının graf tabanlı sistem ile etiketlenmesine olanak sağlanmıştır.
˙Iki farklı çözümün sonuçları ve literatürde ön plana çıkan çalı¸smaların sonuçları
karşılaştırılmıştır.
1980’ li yıllarda ortaya çıkan yapay sinir ağları teknolojinin gelişmesiyle derin
sinir a˘gları olarak tekrar ortaya çıkmıştır, ve diğer makine öğrenmesi yöntemleriyle
elde edilemeyen ba¸sarımlara ulaşılmasına imkan sağlamı¸stır. Tez çalışmasının son
bölümünde derin öğrenme tabanlı bir sistem önerilmiştir. Önerilen sistem temel olarak
aynı özelliklere sahip hiperspektral veri kümeleri için tek bir derin modelin eğitilmesini
ve diğer veri kümelerinin bu modeli kullanarak öznitelik çıkarım işlemlerini
gerçekle¸stirmesini hedeflemektedir. Sistemde öncelikle hiperspektral görüntülerin
derin öğrenme modellerine girdi olabilmesi için yeni bir veri dönü¸süm modeli
önerilmiştir. Ayrıca diğer makine öğrenmesi alanlarında sıklıkla kullanılan ince-ayar
(fine-tuning) yöntemi yarı-güdümlü hiperspektral veri analizinde ilk kez kullanılmıştır.
Sistemde ince-ayarla elde edilen modelden derin öznitelik vektörleri elde edilerek bu
vektörler üzerinde etiketli örnek seçimi için 5 farklı kümeleme yöntemi uygulanmıştır.
Bunun temel amacı farklı kümeleme yöntemlerinin sistem ba¸sarımına etkisinin
araştırılmasıdır. Yarı-güdümlü öğrenme aşamasinda ise transdüktif destek vektör
makineleri (transductive support vector machines) ve ilk defa önerilen yarı-güdümlü
seyrek gösterim sınıflayıcısı kullanılmıştır. Elde edilen sınıflama sonuçları literatürdeki
en gelişkin yöntemler ile karşılaştırılmıştır.
Özet olarak bu tez çalışmasında, az sayıda etiketli örne˘ge sahip hiperspektral verilerin yarı-güdümlü olarak sınıflandırılması için yeni sistem çözümleri ve yeni yaklaşımlar
önerilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın uzaktan algılama, makine öğrenmesi, görüntü
işleme, yarı-güdümlü öğrenme ve derin öğrenme alanlarında çalışan araştırmacılar
için faydalı bir kaynak olması hedeflenmiştir.