Özet:
Bu tez çalışması, genellikle bakımsız, boş, düzensiz, sahipsiz, karanlık, terkedilmiş, metruk vb. çeşitli olumsuz çağrışımlarla adlandırılan ‘tanımsız kentsel açık alanları anlama, çok boyutlu ve katmanlı özelliklerini kavrama ve gündelik yaşam içerisinde barındırdığı potansiyelleri keşfetme üzerinedir. Kentsel açık alanların bir tipi olarak gelişen ve ‘müphemliği’ ile tanınan bu alanlar, herhangi bir işlevin yüklenmediği tasarlanmamış alanlar olabildikleri gibi, yetersiz derecede tasarlanan veya var olan işlevini yitirmiş, geçici olarak kullanılmayan alanlar olabilmektedir. Günümüz kentlerinde özellikle metropollerde giderek değişen kamusal yaşam algısı ile bireyin zamanla kendine ve kente yabancılaştığı kentsel sistemler, yitirilen açık yeşil alanlar, aşırı kontrol altında tutulan ve sınırlı aktiviteler sunan kamusal mekânlar, sıradan bireyi bu değişime direnmeye ve yeni mekânsal üretim pratikleri ile yeniden tanımladığı ‘tanımsız kentsel açık alanlar’a yönlendirmektedir. Tez çalışmasının öne sürdüğü ana sav, çeşitli sebeplerle ‘tanımsızlaşan’ alanların kent için potansiyel bir değer taşıdığı ve sıradan bireyin bu alanlar üzerinden gündelik xvi taktikleriyle yeni durumlar yaratarak kamusal mekânlara katkı sağladığı düşüncesidir. Bu bağlamda, tanımsız kentsel açık alanların kentsel yaşama katılabilme olanaklarını, sınırları ve imkanları çerçevesinde araştırmanın, içinde bulunduğumuz dönemin çetrefil kentsel sorunları nedeniyle, giderek daha da yaşamsal hale geldiği söylenebilir. Tezin amacı, tanımsız kentsel açık alanları, kavramın tarihsel süreç içerisinde geçirdiği değişimi planlama ve mimarlık yazınında yeniden değerlendirmek, belirlenen saha çalışmasında bu alanları mekânsal açıdan analiz ederek barındırdıkları problemler ve potansiyellerin çözümlenmesi ile yeniden kamusal yaşama katılmasındaki öncelikleri, yaklaşım boyutlarını, değişkenleri ortaya koymaktır. Bu bağlamda tezin ana kurgusu, tanımsız kentsel açık alanların gündelik taktikler ile yeniden tanımlanmasında etken kriterlerin belirlenmesi, sahip olduğu ve henüz açığa çıkarılmamış potansiyellerini keşfetmek düşüncesiyle geliştirilmiştir. Tezin kuramsal çerçevesi, teorik ve metodolojik olarak ‘çözümleme’ ve ‘ilişkilendirme’ başlıklı iki ayrı aşamadan oluşmaktadır. Kuramsal bölümde, ‘kentsel açık alanların neden ve nasıl tanımsızlaştığı’ sorusu üzerinden ilgili kavramsal açılımları kentsel mekân söylemleri üzerinden okuyan kapsamlı bir literatür çalışması sunulmuştur. Tezin metodolojik kısmında geçici müdahaleler ve gündelik taktiklerin, tanımsız alanlardaki yeniden üretim pratiği olarak tanımsız alanların yeniden tanımlanmasında (anlamlandırılmasında) alanların belirli niteliklerinden ayrı düşünülemez olduğu savı üzerinden sürdürülmüş, ilgili örnekler üzerinden tanımsız alanlara ilişkin çeşitli potansiyeller belirlenmiştir. Tezin alan araştırması olan dördüncü bölüm, ‘okuma’ ve ‘değerlendirme’ aşamalarından oluşmaktadır. Bu bölümde, İstanbul Büyükdere Caddesi Levent Bölgesinde farklı dönem ve kentsel örüntüleri yansıtan işlevsel çeşitliliklere hizmet eden ayrı dokulardaki tanımsız kentsel açık alanlar, onları etkileyen faktör ve belirleyen ayırt edici nitelikleri aracılığıyla alanları tanımak, sorunlarını kavramak ve potansiyellerini ortaya çıkarmak adına üç adımdan oluşan bir kurgu ile kavramsallaştırılmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda çalışma sınırları kapsamında tespit edilen tanımsız kentsel açık alanlar mekânın yeniden üretilmesi ve xvii tanımlanmasında içerik, anlam, işlevdeki çoklu değişimler doğrultusunda; sırasıyla fiziksel, sosyo-kültürel ve kullanım nitelikleri üzerinden analiz edilmiş ve sınıflandırılmıştır. Daha sonra gündelik hayat ritimleri içerisinde, bireysel/kolektif taktikler ile tanımsız kentsel açık alanların yeni anlamlar kazanması, ilgili literatürden elde edilen eylem tipleri ve potansiyel değerler üzerinden irdelenmiştir. Çalışma sonuçları arasında, kentsel açık alanları tanımsızlaştıran faktörlerin, alanların yeniden canlandırılmalarında etken olan parametreler olabilecekleri ve bunların ülke/kent özelinde planlama yaklaşımlarına, yönetimsel süreçlere ve belirlenen faktörlere (morfoloji, kullanım, konum vb.) bağlı olarak niteliklerinin ve dolayısıyla sınıflamalarının değişkenlik gösterdiği yer almaktadır. Tezin öne sürdüğü ana sav, sıradan bireyin tanımsız alanlarda gündelik taktikleriyle kamusal mekânlara katkı sağladığı düşüncesi aracılığıyla tanımsız kentsel açık alanların okunması ve değerlendirilmesi için bir yaklaşım önerisi geliştirilmiştir. Konuya ilişkin ileriki çalışmalarda benzer sorgulamaların önünü açmak adına kullanılabilir bu yaklaşım önerisi, İstanbul kenti ve mekânsal sorunsallarına ilişkin tanımsız alanlar üzerinden alternatif bir okuma modeli olarak sunulmuştur