Özet:
Günümüzde, gelişen teknoloji ile hem yapı içi hem yapı dışı gürültü kaynakları
çoğalmakta ve çeşitlenmektedir. Açık planlı büro, sanayi tesisleri vb. yapı tiplerinde
hacmin fiziksel özellikleri ve işlevleri nedenleriyle, gürültü daha da önemli bir sorun
durumundadır. Bu nedenle, bu tezde; “Açık planlı bürolarda, akustik konforun
sağlanmasında gürültü etkenini bir tasarım ölçütü olarak almak ve tasarım
aşamasında tasarımcıya yol gösterecek bir yaklaşım oluşturmak” amaçlanmıştır. Bu
çalışmanın hipotezi; “İşitsel konforun sağlanmasının en zor olduğu hacim
tiplerinden olan açık planlı bürolarda, uygun akustik ortamı sağlamak, konunun
mimari tasarım aşamasında ele alınmasında izlenecek bir yaklaşım ile başarılı bir
şekilde sağlanabilir” dir. Amaç ve hipoteze yönelik olarak yapılan bu çalışma, 4
bölümden oluşmaktadır.
Bölüm 1’de, açık planlı büro yapılarının tasarımında gürültü etkenini bir tasarım
ölçütü olarak değerlendirmeyi amaçlayan çalışmanın amacı, önemi, kapsamı ve
yöntemi ile ilgili bilgi verilmiştir. Bölüm 2, konuyla ilgili literatür araştırmasını
içermektedir. Bölüm 3’te açık planlı büro yapılarında, akustik parametrelerin
optimum değerlerini sağlayacak koşulları belirlemek amacıyla mevcut bir çağrı
merkezi ele alınmıştır. Çağrı merkezinde gürültü ortamının belirlenmesine yönelik
anket, gürültü düzeyi ölçmeleri ve simülasyon analizleri yapılmıştır. Çağrı
merkezinin mevcut durumu analiz edilmiş, gürültü düzey haritaları
oluşturulmuştur. Değerlendirmeler sonucunda çağrı merkezi içerisinde kabul
edilebilir gürültü düzey koşullarını sağlayan optimum akustik konfor şartlarına
sahip bir model elde edilmiştir. Bölüm 4’te, Bölüm 3’te çağrı merkezi örneğinde
belirlenen akustik parametreler ve iç mekân biçimlenişleri göz önünde
bulundurularak, farklı büyüklüklerde kurgu hacimler oluşturulmuştur. Birbiriyle
ilişkili olan bu iki alan inceleme bölümü sonuçlarının kurgu hacimler üzerinde
uygulanarak, tasarım etkenlerini bir bütün haline getirilmesi amaçlanmıştır. Kurgu
hacimlerin değerlendirilmesi sonucunda frekansa göre toplam yutuculuk ve hacim
büyüklüğü grafiği elde edilmiş, grafik üzerinde elde edilen denklem üzerinde
mevcut çağrı merkezi değerlendirilerek, çalışmanın doğruluğu analiz edilmiştir.
Bölüm 5’te, çalışmanın sonuç bölümünde önerilen yaklaşımın getirdiği genel
sonuçlar irdelenmiş ve öneriler geliştirilmiştir.